Çocuklar için yeni bir fantazi daha: “Eragon”
Eragon filminin, Londra’da yapılan dünya galası birbirinden ünlü isimlere evsahipliği yaparken, filmin oyuncuları Jeremy Irons, John Malkovich, Robert Carlyle, Djimon Hounsou, Ed Speeler ve Sienna Guillory galada biraraya geldi. Londra’da Hürriyet’e konuşan oyuncuların ağzından “Eragon”…
Ed Speeler “ Çocukluğumdan beri ünlü bir oyuncu olmak istedim”
Ed Speeler 18 yaşına basmak üzere, ama o şimdiden ’18 yaşımdayım’ diyor. Adı hepimize yabancı gelen bu genç delikanlı gerçekten de film endüstrisine uzak bir isim. Tesadüf eseri, bundan böyle belki milyonlarca genç kızın rüyasını süsleyecek, keşfedilmiş. “ Eragon” olarak seçilmesinin hikayesini kendisinden dinleyelim.
AEkinci: “Eragon”olarak seçildiğini öğrendiğin zaman tepkin ne oldu?
Ed Speeler: Filmin seçmeleri için model olarak çalıştığım ajans bana öneri de bulundu. Biz de değişik ajanslardan ve kanallardan 25 kişi seçmelere katıldık. Böyle bir filmde başrole yarışıyorsanız herşeyden önce çok rahat ve sakin olmanız gerek. Ben de böyle yaptım. Bir de arkadaşlarım her zaman çok yakışıklı olduğumu söyler.Bu beni şımartmadı ama kendime herzaman güvenim vardır. Bu güvenin de etkisi oldu. İçimden bir ses kazanacağımı söyledi. Unutmadan şunu belirtmeliyim, çocukluğumdan beri Hollywood’da oyuncu olmak hayalimdi. Günün birinde bu hayalin gerçekleşeceğini biliyordum. Herneyse, seçmelerden kısa bir süre sonra beni arayıp başrol için seçildiğimi söylediler.Mutluluktan havalara sıçradım, hislerim doğru çıktı.
AEkinci: Sen bu endüstriye çok yabancısın. Ve eminim ki, kısa sürede tüm dünyanın tanıdığı bir isim haline geleceksin. Şöhret seni korkutuyor mu?
Ed Speeler: Her oyuncu için bir başlangıç var.Bu da benim başlangıcım. Daha öncede söylediğim gibi çok küçük yaşlardan beri bir gün ünlü olacağımı biliyordum. Sanki hep bu duyguyla büyüdüm. Şöhret ise tanınmakla eşdeğer benim için, şöhretin beni değiştirip değiştirmeyeceğinden bahsediyorsanız değişeceğimi sanmıyorum. Yalnız kızarkadaşım bundan pek emin değil. Eragon filminin dünya gösterimine girmesinden sonra duyguları ne olur bilemem.O şu anda daha öğrenci ve yaklaşık bir yıldır çıkıyoruz.Çok tatlı bir kız.
AEkinci:Film için nasıl hazırlandın?
Ed Speeler: Eragon’un hikayesinin 15 yaşındaki bir genç tarafından yazılması beni çok heyecanlandırdı. Elimden geleni yaptım. Özel bir hazırlığım olmadı. Dört yaşında Rupert isimli bir köpeğim var.Çekimler için o da Macaristan’a geldi. Belki, köpeğimin yanımda olması bana moral verdi.Bir de özellikle Jeremy Irons, bana en az öz babam kadar yakın davrandı. Rolün altından kalkamamam için en ufak bir sebep yoktu.
AEkinci: Filmin dünya prömiyeri öncesi duyguların neler?
Ed Speeler: Herşey çok gerçek.Asıl sınav şimdi başlıyor.Buraya kadar olan kısım çok eğlenceliydi. Biraz gerginim, biraz heyecanlı biraz da meraklı. İzleyenlerin ne düşündüğünü merakla bekliyorum. Umarım bu ilk sınavı başarıyla geçerim. Yapımcılar benden memnunö yoksa ikinci film için anlaşma yapmazlardı ama izleyenlerin beğenisi en önemlisi benim için.
Jeremy Irons: “ İki yıl önce Türkiye’de gulet tatili yaptım.Harikaydı”
Usta İngiliz aktör Jeremy Irons, “ Eragon” filminde ana karakter Eragon’un mentorunu canlandırıyor.Kendisi de eski bir “ Dragon Rider” yani erderha binicisini canlandıran Jeremy Irons, filmde unutulmaz bir karakter canlandırıyor. Dragonu öldürüldüğü için hayatına eski görkeminden uzak kendi halinde devam eden Brom (Irons’ın filmde canlandırdığı karakterin ismi), kendine güvenen ancak gençliğin verdiği coşkuyla zaman zaman talihsiz kararlar alan Eragon’un en büyük desteği.
AEkinci: Filmdeki Brom karakteri öğreten ve aynı zamanda eğiten bir karakter.Bu rolü kabul etmenizin ardındaki sebep neydi?
Jeremy Irons: Bana ‘ Yüzüklerin Efendisi’nde oynamam için de teklif yapılmıştı.Harry Potter içinde. Ben de böyle fantastik bir filmde oynamak istemiştim aslında. Ama her iki projede uzun dönemlerde çekilecekti. Yüzüklerin Efendisi için aylarca Yeni Zelanda’da kalmak gerekiyordu.Ben de ailemden bu kadar uzak kalmak istemedim. Bu nedenle her iki teklife olumlu yanıt vermedim. “ Eragon “ise daha farklı bir projeydi.Kısa zamanda çekildi. Çekimler Macaristan’da yapıldı.Böylece ben de fantastik filmde oynama isteğimi tatmin etmiş oldum.Ama gerçekten çok hoş bir film oldu.
AEkinci: Yüzüklerin Efendisi ve Harry Potter filmleri çocuklara çok yaratıcı bir dünyanın kapılarını açtı. Sizce Eragon’un, bu filmlerin yanında şansı ne?
Jeremy Irons: Bence, Eragon bu konuda çok şanslı.Bir kere bu filmde çok başka bir hikaye var. Dragon daha önce pek kullanılan bir hayvan ve karakter olmadı.Kullanılsa da, dragon pek tutmadı. Oysa, Eragon’daki ‘ Saphira’ karakteri çok sevimli bir ejderha.Sanırım 7’den 70’e herkes Saphira’ya bayılacak. Saphira dişi ve olgun bir karakter.Zaman zaman Eragon’u hata yapmaktan alıkoyuyor, zaman zaman ona destek oluyor. Eragon ve Saphira iki karakter ama tek bir karakter gibiler.Bence çocuklar bu hikayeye bayılacak.
AEkinci:Siz Türkiye’de de tanınan bir aktörsünüz. Türk sinemaseverlere bir mesajınız var mı?
Jeremy Irons:Ben de Türkiye’yi çok seviyorum.İki yıl önce ailemle birlikte Türkiye’ye geldim. Guletle güney sahillerini gezdik. Çok güzeldi. Bir çok sahil kasabasını girip çıktık.Önümüzdeki yıl planlarımız değişmezse yine guletle tatil yapmak istiyoruz. Tüm Türk hayranlarıma da sizin aracılığınızla çok güzel bir ülkeleri olduğunu söylemek istiyorum.
Modellikten kendi deyimiyle emekli olan güzel yıldız Sienna Guillory sıkı bir Kate Moss hayranı. “ Eragon”un çok başarılı olacağı kanısında.
İngiliz aktris Sienna Guillory, “ Eragon” da oynadığı için kendisini çok şanslı hissediyor. “ Bu flm çok beğenilecek” diyen Sienna Guillory de Ed Speeler gibi ikinci episode için yapımcı firmayla anlaşmış.
AEkinci: Eragon filminde sizi en çok ne heyecanlandırdı?
Sienna Guillory: Böyle bir projede oynamak başlı başına çok önemliydi benim için. Eragon’un kitabını okuduğum zaman çok zevk almıştım.İki haftada bitiririm dediğim kitabı 1-2 gün içinde bitirdim. Bu nedenle film için teklif geldiğinde hiç düşünmeden kabul ettim. Ben karakter oyuncusuyum. Zor rolleri seviyorum. Filmde Saphira çok akıllı bir dragon. Yazarında kadınlara saygısı var.Bunu hikayeden de hissedebiliyorsunuz.Kısaca proje çok ilginç bir projeydi.
AEkinci: Siz bir dönem modellikte yaptınız.Tercihiniz ne yönde?
Sienna Guillory: Modellik çok severek yaptığım bir şeydi. Sanılanın aksine kolay da değil. Çünkü her yeni çekimde farklı bir konsepti yaşatıyorsunuz. Ne kadar iyi bir modelseniz inandırıcılığınız o kadar güçlü oluyor. Mesela Kate Moss çok iyi bir model. Ne giyse ya da hangi konseptte yer alsa inandırıcı. Bana gelince modellik için yaşlandığımı düşünüyorum. Ama fotoğraf çektirmeyi poz vermeyi çok seviyorum.
AEkinci:Filmde bazı sahnelerde dövüşüyorsunuz, yer yer ata biniyorsunuz. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Sienna Guillory: Komik, çünkü Eragon’dan önceki filmim için şişmanlamam gerekti. Kilo aldım.Eragon için zayıfladım.Her gün düzenli spor yapıp kılıç kullanmayı öğrendim. Bu esnada da kol kaslarım gelişti. Ata zaten binerdim. Film çekimlerindeki tüm sahneler gerçek ve hepsini ben oynadım.Ancak şimdi düzenli spor yapamıyorum.
Trainspotting ve The Full Monty filmlerinin unutulmaz İskoç kökenli oyuncusu Robert Carlyle, “ Eragon” filmi için ciddi bir fiziksel değişim geçirmiş. Uzun kızıl saçları ve makyaj harikası yeni yüzüyle tanımakta zorluk çeksenizde rolünün üstesinden gelirken harikalar yaratıyor Robert Carlyle….
AEkinci: Durza karakteri cidden ürkütücü. Kötülük için yapmayacağı birşey yok gibi. Bir de sihir işleriyle uğraşıyor. Rolünüzü sevdiniz mi?
Robert Carlyle: Nedense özellikle beyazperdede bana genelde kötü adam rolleri teklif ediliyor. Tiyatroda bu geleneği kırdım ama sinemada bunu başaramadım. “Eragon”da daha farklı bir kötü adam rolündeyim.Zaten bütün karakterler fantastik. Bu nedenle o bütünlük içinde benim kötü adamlığım bile mistik bir havaya bürünüyor.
AEkinci: Filmin diğer oyuncularına da sordum.Sizce filmin başarısı ne olacak?
Robert Carlyle: Fantastik filmleri Yüzüklerin Efendisi başlattı.Sonra da biliyorsunuz bir çok film bu konuda adeta yarışır oldu. Çocuklar bu filmlere bayılıyor. Çocukların bu filmlere aileleri ile gittiğini düşünürseniz, ailelerinde bu filmleri beğenmesi gerek. “Eragon” böyle bir film. Hem çocukların hem de ailelerin beğeneceği, güzel bir konsept bence. Tutmaması için hiç bir sebep yok. Bir de kahramanları düşünürseniz, tatlı mı tatlı bir ejderha ve yakışıklı bir genç..Filmin başarısını hep beraber göreceğiz.
Eragon filmi dünya vizyonlarında yılbaşı öncesi gösterime girerken, filmin oyuncuları da adeta sözbirliği yapmışcasına filmin çok başarılı olacağına inanıyor. Ben kendi adıma onlara katılıyorum. Filmin basın gösteriminde zaman nasıl geçti anlayamadığım gibi filmden çıkınca daha önceleri hiç bir şekilde ilgi alanıma girmeyen ejderhaları artık sever hale geldiğimi farkettim.
Ayşegül EKİNCİ/LONDRA