Formula 1’In Patronu Bernie Eccleston Ayşegül Ekinci’ye Konuştu

Türkiye’de olamadığımız için üzgünüm

Türkiye’nin Formula 1’in takviminden çıkartılmasından sonra sessizliğini koruyarak,  hakkında yapılan iddialara yanıt vermeyen 81 yaşındaki ‘ Big Boss- Büyük Patron’, Bernie Eccleston aylar süren sessizliğini bozdu.

Türkiye ile ilgili yaşananları bütün açıklığıyla değerlendiren Bernie Eccleston, ‘ Türkiye’yi çok beğeniyorum. Benim Türkiye ile ilgili hiçbir sorunum yok. Kimsenin de Türkiye ile ilgili sorunu olamaz. İstanbul çok güzel bir yarış pisti ve alanıydı. İstanbul’da harika vakit geçirdik. Türk yemeklerini çok seviyorum. ’ derken, ‘ Türkiye’de olamadığımız için üzgünüm’ sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.

Spekülasyonların aksine, şu anda ‘Türk Hükümeti, sponsorlar ve kendisi arasında görüşmelerin yapılmadığını’ açıklayan Bernie Eccleston, ‘ Formula 1 Türkiye’nin son durumu nedir? ’ soruma, ‘ Son durum diye bir şey yok’ diyerek gelişmeleri tüm ayrıntıları ile anlattı.  Türkiye’ye geri dönmek istediklerini ifade eden Bernie Eccleston, Formula 1 Türkiye ile ilgili son sözün hükümette olduğunu söylerken,  Türk hükümetinden gelecek tekliflere de açık olduğu sinyalini verdi.

Bernie Eccleston, şu anda Formula 1’in en sıcak başlıklarından biri Türkiye. Türkiye ile ilgili son durum nedir? Formula 1, Türkiye’ye geri dönecek mi?

Formula 1 Türkiye, çözülmesi çok zor olan bir şey değil. Kesinlikle Türkiye’ye geri dönmek istiyorum. Takımlar ve yarışcılar da Türkiye’ye geri dönmek istiyor. Türkiye turnesi, yaptığımız en iyi turnelerdendir. Problem, işin ticari yönüyle ilgili.

O zaman Formula 1’in Türkiye’ye dönme şansı nedir?

Formula 1’in Türkiye’ye tek dönme şansı finansal durumun çözülmesidir. Ben, Türkiye’de olmaktan çok memnundum. Takımlar da öyle. Takımlar memnunsa ben de memnunum zaten. Bu meseleyle kim ilgileniyorsa, neler olduğunun çok farkında.

Peki, son durum nedir?

Maalesef, şu anda öyle bir şey yok.

Türk Hükümeti, sponsorlar ve sizin aranızda  pazarlıkların hala devam ettiği konuşuluyor..

Hayır, Türk Hükümeti’nden kimse benle irtibata geçmedi. Görüştüğümüz herhangi bir sponsor da yok. Biz kontratımızı geçen sene iptal etmek zorunda kaldık.

80 bin kişi yarışları izler diye tahmin yapıldı oysa 30 bin kişi izledi

Formula1’in Türkiye’ye dönmesi için rakamları iki katına çıkarıyor dedikodularına sinirlendiğini belirten Bernie Eccleston, olayların farklı geliştiğine dikkat çekerken, yarışlara tahminlerden daha az talep olduğunu da anlattı.

Ortaya çok da sevindirici bir tablo çıkmıyor. Meselenin özünü anlatır mısınız? Sizin, 13 milyon dolar olan ilk rakamı artırıp iki mislini istediğiniz ve bu doğrultuda pazarlık yaptığınız fısıltılar arasında..

Öncelikle, Formula 1Türkiye ile ilgili telaffuz edilen rakamları halkla paylaşamam. Ancak meselenin özü yansıtıldığı gibi değil; Formula 1 Türkiye’ye başlamadan önce, Ticaret Bakanlığı ile konuştuğumuzda yarışları 80 bin kişinin izleyeceği tahmini yapıldı. Buradan elde edilecek gelir yarışlar için gereken ödemeyi karşılıyordu. Bununla birlikte bir miktar da sübvansiyon olacaktı. Böylece, bizim istediğimiz rakama yani normal rakamlara ulaşılacaktı. Ama, maalef yarışları sadece 30 bin kişi izledi. Arada oldukça büyük bir fark ve açık var. Ne yapmam gerekiyordu?

Şu anda bu meseleyi benle görüşen biri ya da birileri yok. Ama, eğer benle diyaloga geçseler ve şartlarımızı kabul etseler, hemen Formula 1 Türkiye’ye başlarız.

Herkes, Formula 1’i istediğim gibi

Formula1 diktatörlükle yönetilmiyor aksine çok fazla demokrasi var

Bugün, dünyaca tanınan, yarışcılarına şöhret ve para kapılarını açan Formula 1’in tohumlarını 1972 yılında aldığı Brabham takımıyla atan Bernie Eccleston, yazılanların aksine Formula 1’in içinde demokrasinin hakim olduğunu savunuyor. ‘ Asıl sorun çok fazla demokrasiden kaynaklanıyor’ diyen ‘ Büyük Patron’, hem Türkiye ile  hem de diğer konularla ilgili kararların sadece kendisinden çıkmadığını açıklıyor.

Formula 1, sizin bebeğiniz. Ve siz, Formula 1’ı uluslararası bir ürün haline dönüştürdünüz. Bu nedenle, Formula 1 ile ilgili her istediğinizi kimseye danışmadan yapmaya hakkınız var mı? Öyle mi düşünüyorsunuz?

Tabii ki hayır. Biz, Formula 1 ve Şampiyonluk haklarına sahibiz. Bu haklardan kar edebilmek için elimizden geleni yapmamız çok doğal. Bak, şunu söyleyim sana, Formula 1 diktatörlükle yönetilmiyor. Tam tersine  içerde çok fazla demokrasi var.  Belki de sorun çok fazla demokrasi. Türkiye’ye gelince, biz Türkiye’de olmaktan çok memnunduk.

Anladığım kadarıyla karlı olmadığı için karar bu yönde çıktı. Ya yarışcılar ve takımlar, onlar bu duruma ne dedi?

Yarışcılar ve takımlar, Türkiye’de güzel günler geçirdiler. Herkes, Türkiye’ye dönmek isterdi. Artık son söz, Türk Hükümeti’nde..

40 yıl önce Formula 1’in buralara geleceğini rüya bile edemezdim

Formula 1’i, 40 yaşında bir işadamıyken başlatan Bernie Eccleston, ilk defa Formula 1 ile ilgili düşüncelerini bir gazeteciyle paylaştı. Genelde basından uzak duran ve özel yaşamını paylaşmayan, dünyanın en zengin adamlarından biri olan Bernie Eccleston, bu kuralı bozarken, Formula 1’in geleceğini de masaya yatırdı.

1972 yılında Brabham Takımı’nı satın aldığınızda işlerinizin bu kadar büyüyeceğini tahmin eder miydiniz? Formula 1’in ‘ Yarış, Para, Şöhret’ anlamına gelecek bir ürüne dönüşeceğine?

Asla!!Ben o günlerde öncelikle kendi zevkim ve seyahatlerim için bu takımı satın aldım. Ama insan ticaret yaparken pek çok şeyi önceden kestiremiyor.

Gerçekten bunun hayalini bile kuramazdım. Bu tür şeyler kendiliğinden gelişiyor. O günlerde, şimdiyİ göremezdim. Tıpkı, şimdilerde Formula 1’in geleceğini hayal edemediğim  gibi.

Formula 1’in geleceğini hayal edemiyor musunuz, gerçekten?

Hayır. Çünkü, günümüzün koşullarında mücadele etmek hiç de kolay değil. Ben elimden geleni yapıyorum. Tek isteğim, Formula 1’in büyüyüp gelişmesi.

Formula 1 denilince akla ‘ Şöhret, Para, Teknoloji’ geliyor. Formula 1’in yaratıcısı olarak, kendi kelimelerinizle Formula 1’i tanımlar mısınız?

Formula 1 çok sofistike bir spordur. Formula 1 yarışcıları diğer bütün spor dallarında yarışan sporculardan daha fit , daha atletik ve daha bakımlıdırlar. Çok sıkı bir şekilde antreman yaparlar. Psikolojik olarak da çok güçlüdürler. Formula 1 içinde yer almak çok özeldir.

Sorularıma içtenlikle cevap veren ve geçtiğimiz günlerde 81 yaşına basan Bernie Eccleston, Formula 1 efsanesini yaratmış yaratmasına ama daha emekli olmaya hiç mi hiç niyeti yok. Formula 1’i hayatının merkezine koyan Eccleston, bu işin sanıldığı gibi kolay olmadığını ve 7/24 iş başında olduğunu anlatıyor.

Kendini Formula 1’in patronu olarak görmediğini söyleyen Bernie Eccleston, ‘ Ben sadece, Formula 1’i yönetiyorum’ demekle yetiniyor.

20 yıl daha oturmak isterim

Bernie Eccleston, 81 yaşındasınız. Ve 1999 yılında kalp ameliyatı ve bypass geçirdiniz. Kaç yıl daha ‘ Patron’ koltuğunda oturacaksınız? Ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz?

Öncelikle kendimi, Formula 1’in patronu olarak görmüyorum. Ben sadece Formula 1’i yönetiyorum. Bana kalsa, daha 20 yıl daha kendimi Formula 1’i yönetirken görmek isterim.

Emekli olmayı hiç düşünmüyorum. Düşünmedim de. Ben böyle iyiyim. Sabahları kalktığımda çözmem gereken sorunlar var. Gün içinde sorunlar devam ediyor, ama emekli olayım diye hiç düşünmedim bile. Söylediğim gibi belki 20 yıl sonra. Benim Formula 1’siz bir günüm geçmez. Buna tatiller de dahil.

Enerjinizi nereden alıyorsunuz?

Hiç düşünmedim ama herhalde bypass’dan.

Benden sonra Formula 1’in başına kimin geçtiği önemli değil

Bernie Eccleston için Formula 1, tıpkı çocuğu gibi. Hatta, Formula 1 onun için hiç büyümeyen sürekli özen ve ilgi bekleyen küçük çocuğu. Ve bu çocuğa öyle çok bağlı, öyle çok seviyor ki..O’ndan öncesi ve sonrasını çok da düşünmek istemiyor. Neden mi?

Sizden sonra, Formula 1’in başında kimi görmek isterseniz? Adayınız var mı?

Bilmem. Ben gittikten sonra benim yerime kimin geçtiği çok da önemli olmayacak. Ama şurası kesin ki, başa geçen kişi benden farklı olacaktır.  Ben işimle çok yakından ve sürekli ilgilenen biriyimdir. Her detayla ilgilenirim, her işe kendim bakarım. Benden sonarsı için herhangi bir adayım da yok.

Ya kızlarınız, onların sizin yerinize geçmesini ister misiniz?

Kızlarımın yerime geçmesini istemem. Tasvip de etmem. Zaten yapamazlar ki. Kızlarım 7/24 çalışan tipler değildir.

Önümüzdeki 10 yıl kadınların yılı olacak

Bernie Eccleston yaptığı bir çok açıklamayla şimşekleri üzerine çekerken, dünya basınında kadın karşıtı gibi yansıtılıyor. Röpörtajımız esnasında bunun böyle olmadığını açıklayan ünlü işadamı, ‘ Ne yapayım esprilerimi’ anlamıyorlar demekle yetiniyor.

Peki, Formula 1’i bir kadının yönetmesini ister misiniz?

Neden olmasın. Doğru kadınsa..Önümüzdeki 10 yıl içinde büyük şirketlerin CEO’ları yüzde 50 kadın olacak. Kadınlar iş hayatında çok daha verici, detaycı, sadık ve disiplinli. Üstelik erkekler gibi büyük egoları da yok. Sırf ceplerinde kredi kartları ve altlarında araba var diye kasılmazlar. Kadınlara fırsat verilse erkeklerden çok daha iyi iş yaparlar.

O zaman kadınlara karşı değilsiniz. Oysa, sizin kadın karşıtı olduğunuz söyleniyor.

2005 yılında  Formula 1’de yarışan bir yarışcı kız ile ilgili yaptığım açıklama yanlış anlaşıldı. Benim esprilerimi anlamıyorlarsa ben ne yapayım. Çoğu zaman şaka yapıyorum.

Ama bununla birlikte, yarışlarda kadınların işi gerçekten zor. Çünkü, fiziksel olarak daha dayanıksızlar. Ve erkeklere karşı yarıştıklarından şansları gerçekten düşük. Ya da çok iyi sponsorları olacak. İşleri zor yani.

Anti aging vs dinlemem

Bernie Eccleston, ilerleyen yaşına rağmen oldukça fit. Sorularımı dikkatle dinleyip, cevap veren işadamı, belli ki benden sonra gün içinde daha bir sürü şeyle uğraşacak. İnanılmaz bir dinamizmi ve zeka keskinliği var.  Formula 1’i neden herkese teslim etmeyeceği, ya da bunu düşünmek bile istemeyeceği belli. Çünkü o Formula 1’e hayatını adamış. İki taraflı bir besleniş bu. Formul 1’i 40’lı yaşlarında kurmaya başlamış ve 40 yıl sonra, yarattığı, hayatını adadığı ürünün nasıl dünya çapında bir olay olduğunu görmüş. Ve yapacağı daha çok şey olduğuna inanıyor. Bunun içinde 20 yıl daha hayatta kalmak istiyor.

Bernie Eccleston, dünyanın en zengin adamlarından biri aynı zamanda. Bir gününüz nasıl geçiyor?

Sabah 6’da ayaktayım. Günün ilk saatleri dünyadaki gelişmeleri takip ediyorum. Kahvaltımı yaptıktan sonra, ofisime gelirim. Ofiste işin başına geçtiğimde çoktan her şeye hakim olmuşumdur. Bu arada itiraf edeyim, öyle çok sosyal biri değilimdir. Arkadaşlarım vardır ama çok gezmeyi sevmem. İşim ve seyahatlerim bütün zamanımı alıyor.

Yaşınıza rağmen oldukça fitsiniz. Bunu nasıl koruyorsunuz?

Enerjim, ameliyatlardan sanırım. Doktorlarım günde en azından yarım saat yürüyüş yapmamı önerdiler. Ama, onları hiç dinlemedim. Spor yapmam, yürümem. Hem altımda arabam varken neden yürüyeyim? Bu, bana aptallık geliyor. Bu arada yediğime içtiğime hiç dikkat etmem. Çok seyahat ediyorum.

Her gittiğim yerde değişik yemekler yemek zorunda kalıyorum. Öyle anti aging etc ile aram da yoktur. Normal insanlar nasıl besleniyorsa ben de öyle besleniyorum.

Formula 1’in Türk hayranlarına mesajınız var mı?

Formula 1’in, Türkiye’ye dönmesi için uğraşan biri ya da birileri yok. Bu arada seni sevdim diye de söylemiyorum gerçekten Türkiye’yi destekliyorum. Başbakanınız  çok güzel şeyler yapıyor. O coğrafyanın sesi oldu. Çok güzel gelişmeler kaydetti.

Bizim, Türkiye ile ilgili bir sorunumuz yok. Şartlarımız belli. Kimseye mesaj vermek gibi bir niyetim de yok. Ben, burada gerçekleri söylüyorum. Belki yeni organizatörler ve Hükümet desteğiyle, yeni başlangıç yapabiliriz.

Bernie Eccleston, Formula 1 Başkanı ve CEO’sudur. Suffolk’a bağlı küçük bir köyde doğan Eccleston, 16 yaşında çalışmak için okulu bıraktı ve o yıllarda motosiklet hobisi ile ilgilenmeye başladı. 2’ci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra motosiklet yedek parçası sektörüne girdi ve ilk motorsiklet satıcılığı acentesini kurdu.

Eccleston’un yarış deneyimi ancak bir kaç yarışlık oldu ve 1951’de yaptığı bir kaza sonucu sürücülüğü bıraktı. 1972 yılında Brabham Takımı’nı alması iş hayatında önemli bir sayfanın açılması demek oldu. Formula 1’in ilk şekillendiği yıllar olan 70’lerde bir çok araba firmasıyla çalıştı. Sonraki yıllarda Formula 1’in gelişmesine hem kendi hem de iş arkadaşları tanık oldu. 1999 yılında kalp ameliyetı geçirmesine rağmen, Formula 1 ve Şirketler Grubu ile kendi ilgilendi. Sert çıkışları sebebiyle çoğu zaman eleştirildi. Formula 1’in bir organizasyon değil camia olduğu tartışıldı. Bernie Eccleston’un, her seferinde kendi isteklerini kabul ettirmesi ise, Formula 1’in demokrasiden uzak yönetildiği dedikodularına neden oldu. 2007 yılında, ünlü İngiliz Futbol Kulübü Arsenal Takımı’nı satın alacağı konuşuldu.

Dünyanın en zengin adamlarından biri olan Bernie Eccleston,  188cm boyunda Hırvatistan doğumlu manken Slavica Radic ile evlenerek dikkatleri üzerine bir kez daha toplamıştı. Geçtiğimiz yıllarda boşanan çiftin kızları Tamara ve Petra da, güzellikleri ve özel hayatları ile dünya sosyetesinin en ilgi çeken simaları başında gelmektedir.

kimdir?

Benim röportaj yaptığım Bernie Eccleston

Bernie Eccleston, medyadan uzak durmayı seviyor. Verdiği röpörtajlarda ya röpörtajı bitirmiyor ya da çoğu zaman sinirlenip, soruları geçiştiriyor. Belki de bu nedenle bire bir röportajı kabul etmeyen biri o. Bir de, gazetecilerin ağzından bir laf alabilmek için bu dehayı sürekli köşeye sıkıştırdıklarını hayal edecek olursak işi hiç de kolay değil. Kendini anlatmayı da seven biri değil üstelik. İşte, bu izlenimlerle gittiğim hatta kafamda bir sürü soru işareti ile boğuşmama sebep olan Formula 1’in patronu, oldukça net biri çıktı.

Londra’ daki muazzam ofisinde yanında çalışanlar 81 yaşındaki dehadan, Mr E. diye bahsediyor. Mr E. yani Bernie Eccleston, ofis koridorlarında görüldüğünde ise ona karşı hem hayranlık hem de kuvvetli bir saygı duygusu hissediyorsunuz. 81 yaşında olmasına rağmen, hayata ve işine o denli bağlı ki.. Sizi, dinlerken gerçekten dinliyor ve oldukça heyecanlı. İçindeki amatör ruhu asla kaybetmemiş biri o. Hakkında çıkan yalan yanlış haberlere kızıyor ama bir yandan da reklama ve tanıtıma inanıyor. ‘ Benden sonra Formula 1’in başına kimin geçtiği önemli değil’ diyecek kadar da, aşkla bağlı yarattığı efsaneye. Bernie Eccleston’u yakından tanıdıktan sonra, Bernie Eccleston’suz  Formula 1’in aynı tatta olup olamayacağından emin değilim artık. Röpörtajı okuyunca, neden olduğunu anlayacaksınız.

Share on facebook
Share on Facebook
Share on twitter
Share on Twitter
Share on pinterest
Share on Pinterest
Share on whatsapp
Share on WhatsApp

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment

PAYLAŞ: 

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on email