Harry Potter filminin yönetmeni David Yates “ Enerjim şimdilik 2 film için”
Harry Potter’ın yeni yönetmeni “ Yaz sonunda 6’cı filmin çekimine başlıyoruz”
Hem oynuyorlar hem eğleniyorlar
Harry Potter serisinin kitapları kadar filmleri de dünyada büyük ilgi çekerken, serinin 5’ci filmi “ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” vizyona girdiği andan bu yana gişe rekorlarını kırdı bile. Gösterime girdiği ilk gün 29 ülkede 29.2 milyon dolarlık açılış cirosuyla uluslararası gişe rekorlarını elde eden “ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” filminin Londra’da yapılan galasını izleyip tüm film ekibiyle röpörtajlar yaparken, merak edilen bir çok soruyu da film ekibine sorduk.
Türkiye’de önümüzdeki günlerde vizyona girecek olan “ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” çekimlerine 6 Şubat’da başlandı ve 2006 yılının son günlerinde film tamamlandı. Hayranları ve meraklıları tarafından heyecanla beklenen bu beşinci filmde, artık genç bir erkek olan Harry bir yandan kendini sorgulamaya başlarken diğer yandan ilk gençlik romantizmini ve ilk öpüşmesini yaşıyor. Bu nedenle bu film Harry Potter serisinin diğer filmlerinden çok daha farklı. Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nı, serinin daha önceki filmlerinden ayıran pek çok özellik var. Filmin yönetmenliğini David Yates yaparken, artık hepimizin tanıdığı oyuncu kadrosuna Helena Bonham Carter, Imelda Staunton gibi usta isimler ve yeni karakterler ekleniyor. 15 bin genç arasından seçilerek filmde özgür ruhlu Luna’yı canlandıran Evanna Lynch ise daha küçücük yaşlardan beri Harry Potter hayranıymış. “ 15 bin aday arasından beni seçmeseler hata yaparlardı” diyecek kadar kendine güveniyor Evanna Lynch. Önceki filmlerin çekildiği setleri tasarlayan Stuart Craig’in bu filmde yaptığı en önemli tasarım, ilk defa bu filmde yer alan Sihir Bakanlığının binası. Tüm Potter filmleri arasında en büyük set olan binanın uzunluğu ise 60 metre.
Filmin müziklerini besteleyen Nicholas Hooper, “Bu filmde diğer filmlere kıyasla daha ürkütücü ve korku dolu sahneler olduğundan müziklerde bu özelliği ön plana çıkarttığını” söyledi. Filmde yer alan müzik eserleri Londra Oda Orkestrası tarafından çalındı ve ünlü Abbey Müzik Stüdyolarında kaydedildi.
Londra galasına gelince, dolu dizgin yağan yağmura rağmen Harry Potter hayranlarını hiç bir kuvvet, Londra’nın Leicester merkezinden uzaklaştıramadı. Dünya prömiyerinin yapıldığı meydanı sabah saatlerinden itibaren dolduran Potter hayranları, yağmura rağmen artık hayatlarının birer parçası olan oyunculardan bir imza alabilmek, onları görüp belki de dokunabilmek için saatlerce beklediler.
David Yates “ Daha karanlık ve diğerlerine göre daha modern bir film yapmak istedim”————————————–
Harry Potter serisinin 5’cisini yöneten ve iki filmlik anlaşmaya imza atan başarılı yönetmen David Yates, BAFTA, Emmy gibi bir çok önemli ödülün de sahibi. İlk BAFTA TV Ödülünü 2003 yılında BBC için çektiği mini seri “ The Way We Live Now- Şimdiki Yaşantımız” ile alan usta yönetmen ardından “ Sex Traffic”, “ The Girl in The Cafe” adlı çalışmalarıyla ödüle layık bulundu. Londra’da konuştuğumuz yönetmen kendisine Harry Potter filmini yönetmesi için yapılan teklifi hiç unutmuyor. “ Yolda yürüyordum, telefon geldi. Projeden bahsettiler, çok heyecanlandım. Sonra da bana serinin beşinci kitabını yolladılar. Aslına bakarsanız ilk kitaptan başlayarak sona gitmek gerek ama itiraf edeyim ben ilk önce beşinciyi okudum ardından da ilk kitabı okudum. Ve kitabın sadece çocuklar için değil büyükler içinde olduğunu gördüm” diyor yönetmen.
David Yates, Harry Potter serisinden iki filme imza atarken bir yandan da çok heyecanlı. Harry Potter ve Ateş Kadehi filminin çekimlerinde stüdyoda bulunan ve atmosferden çok etkilenen yönetmen, “ Böyle oturmuş bir ekiple çalışmak çok güzel. Harry Potter kariyerimin en ilginç ve zirve işi oldu” demekten kendini alamıyor. Filme daha önceki serilerden farklı bir yaklaşım getirmek isteyen David Yates, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yolculuğu’nu mümkün olduğu kadar modernleştirmiş. “ Bu filmde hikayenin izleyicinin
önünde geçiyor hissini vermek istedim. Bu nedenle özellikle filmin açılış sahnelerinde daha güncel detaylar kullandık. Önceki filmlerde film tamamiyle geçmiş zamanda yaşanıyor izlenimi veriyordu , ancak bu yeni halinde izleyici daha bir hikayeye çekiliyor” diyen David Yates, bu filmin önceki filmlere oranla daha karanlık olmasını istemiş.
“ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nın en beğendiğim sahnesi Harry’nin öpüşme sahnesi
Filmin yönetmeni David Yates’e, film içindeki favori sahnesini sorduğumda aldığım yanıt bir o kadar daha ilginç. Yates, genç Harry’nin öpüşme sahnesini çok beğeniyor. Neden mi?.. “ Film içinde bir çok karanlık, izleyicinin zihninde soru işareti bırakan sahne var. Ancak, Harry Potter’un öpüşme sahnesi bu filmi diğerlerinden ayırıyor. Çünkü şimdiye kadar hep çocuk olarak izlediğimiz Harry artık, duygusal yanlarını keşfeden bir erkek. Ve ilk öpüşmeden sonra bunu arkadaşları Hermione ve Ron’la paylaşması da psikanaliz açısından önemli bir sahne. Çünkü burada kadın ve erkek arasındaki farkı görüyoruz” diyor David Yates.
“ Öpüşme sahnesinde genç oyuncuların kendilerini rahat hissetmeleri için herkesi setten uzaklaştırdığını” söyleyen yönetmen, böylesine oturmuş filmlerde sanatsal farklılıklar yaratmanın da gerçekten zor olduğunu vurgulamadan geçmiyor. “ 10 yıl öne Türkiye’ye gelen ve çok beğenen David Yates, yeni Harry Potter filminin çekimlerine yaz sonu başlayacaklarını” açıklarken sözlerini şöyle noktalıyor “ Böylesine detay gerektiren filmler gerçekten enerji işi. Benim şimdilik iki filmlik enerjim var. Umarım Türk Harry Potter hayranları bu filmi beğenirler”.
Daniel Radcliffe: “ Kendimi asla şöhret olarak görmüyorum”
Harry Potter serisinde rol aldıktan sonra dünya tarafından tanınan ve neredeyse Harry ile özdeşleşen İngiliz aktör Daniel Radcliffe, bugün artık genç bir delikanlı. 23 Temmuz’da 18’ci yaşgününü kutlayan Daniel Radcliffe, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nda ergenlik çağına giren Harry’nin asi, sorulara cevap arayan sabırsız tavırlarını son derece iyi yansıtmış beyazperdeye. “ Oyunculuk hayatımda Harry Potter’dan farklı şeyler yapmak istiyorum. Ama Harry’e de öyle alıştım ki, hayatımda hep bir boşluk hissedeceğim” diyen Daniel, artık delikanlı olduğunu her fırsatta belirtiyor. “ Tamam, Harry Potter’da ilk rol aldığım zaman çocuktum ama şimdi 18 yaşıma girdim artık bana çocuk muamelesi yapılmasın” diyen Daniel şansını tiyatroda da deniyor. İşte Daniel Radcliffe’in, “ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” filmiyle ilgili cevapları.
AEkinci: Bu filmde yeni bir yönetmenle çalıştın. David Yates ile çalışmak nasıldı?
Daniel Radcliffe: David çok enerji dolu bir yönetmen. Bu film öncekilere kıyasla bir çok yenilikle dolu, üstelik gerilim ve korku dolu sahneleri kısaltarak yine de 2 saat 18 dakikalık bir film yarattı. Hepimizi zorladı. Ama sanırım en çok beni zorladı. Sürekli olarak daha gerçekçi oynamam gerektiğini söylüyordu. Film bittikten sonra ne demek istediğini anladım. Gerçekten David Yates ile çalışmak olağanüstüydü.
AEkinci: 5’ci Harry Potter filmine nasıl hazırlandın? Bu filmde öncekilere oranla farklı bir Harry görüyoruz.
Daniel Radcliffe: Kitap her bölümde daha koyulaşıp, karanlıklaşıyor. Fimde öyle. Ve Harry tüm sevdiklerini bir bir kaybediyor. Ona inananlar azalıyor. Farklı bir ruh hali içinde. Sorgulamaları artıyor. Bana, bu film insan olarak da pek çok şey kazandırdı. Hayata daha farklı bakmaya başladım. İnsan sahip olduğu herşeyi kaybedebilir.
AEkinci: Peki, küçük yaşlarda tüm dünyanın tanıdığı bir aktör oldun. Bu hayatını nasıl etkiledi?
Daniel Radcliffe: Bana ünlüsün, şöhret oldun diyorlar. Ben kendimi asla şöhret olarak görmüyorum.Hayatım değişti ama bu değişiklik beni farklı bir Daniel yapmadı. Şöhret bence insanın ayaklarını yerden kesen bir duygu.Ben nerede olduğumun farkındayım, belki ailemin de bana bunları hissettirmekte çok katkısı oldu. Aile içinde küçüklükten beri sevgiyle büyüdüm, bu nedenle hayranlarımın sevgisi beni mutlu etti. Şımartmadı.
Son zamanlarda tiyatroda da şansını deneyen Daniel Radcliffe, tiyatroyu sinemadan daha zor buluyor. “ Tiyatro teknik olarak senden daha çok talep ediyor” diyen 18’lik oyuncu küçük yaşlarda ailesiyle tatil için Türkiye’nin güney kıyılarına gelmiş. Ama, yaşı çok küçük olduğu için Türkiye’yi hatırlamıyor. Röpörtaj bitiminde yönetmen David Yates ile birlikte hemen bir tatil programı yapıyorlar bile..(Londra’nın yaz aylarında olmamıza rağmen sürekli yağan soğuk havasına gönderme yaparcasına)
Emma Watson “ Brad Pitt’i beğeniyorum.Ama bir gün karşılaşırsak bunu duyarsa utanırım”
Harry Potter serilerinin masum yüzlü Hermione’u, Emma Watson’da diğer oyuncular gibi büyüdü ve bugün Ingiliz basınında fotoğraflarını görmeye başladığımız güzel bir genç kız oldu… Annesi ve babası avukat olan Emma Watson, Harry Potter ile ilgili ilk günlerini şöyle özetliyor: “ Çok küçüktüm. Daha önce hiç oyunculuk yapmamıştım. Hiçbir şey bilmiyordum. Bir de çok saftım. Diyebilirim ki, Daniel ve Rupert üçümüz birlikte büyüdük. Çok ilginç”.
Erkek arkadaşı olmadığını söyleyen Emma Watson, daha çok kendisini güldüren, samimi, güvenilir erkekleri beğeniyormuş. Ama kendisini beğenmiş, ukela erkeklere hiç tahammülü yokmuş. “ Brad Pitt’i beğeniyorum. Ama düşünsenize. İçinde bulunduğumuz endüstride yarın bir yerde karşılaşırız. Bunu duyarsa utanırım” diyen Emma sorularımızı şöyle cevaplıyor.
AEkinci: Senin için bu filmin en önemli çıkış noktası neydi?
Emma Watson: David Yates. Her seferinde yeni bir direktör ile çalışmak insanı biraz geriyor. David Yates’in standartlarına uyup uymayacağımı bilmiyordum. Bu nedenle biraz gerildim. Üstelik bu film teknik açıdan diğerlerinden farklıydı. Özellikle, her birimizin değişik bir sihir denediği sahne çok eğlenceliydi. Benim, Harry’nin ve diğerlerinin kendine özgü, farklı sihirleri oldu. Bu sahne çok da güzel oldu. Bir de bu filmde Harry ve arkadaşları ilk defa otoriteleri sorgulamaya başlıyor. Alışılagelmiş düzeni ve kuralları kırmaya başlıyorlar. “ İsyan başlıyor”!!!Şaka bir yana ben bu film çekimlerinde hem oynadım hem de çok eğlendim.
AEkinci: Daniel ve Rupert’le daha önce de söylediğin gibi neredeyse birlikte büyüdün? İlişkiniz nasıl?
Emma Watson: Biz birbirimize çok yakınız. Film endüstrisinde birlikte tecrübe kazandık. Çok eğlendiğimiz bir projenin içindeyiz. Daniel çok akıllı. Kıvrak bir zekası var. Hem de çok dürüst. Onunla çalışmak harika bir şey. İyi bir aktör olmak istiyor. Bence iyi bir aktör olacak.
Ron bu filmde daha güçlü bir karakter çiziyor
Harry Potter serilerinde Harry’nin kader arkadaşı Ron Weasley’i oynayan Rupert Grint, Potter serilerine başladığı zaman 11 yaşındaymış. “Hayatımın en eğlenceli ve zevkli günleri” diye bahsettiği film çekimleri onun içinde çok eğlenceli geçiyor. Rupert, Potter serisi ile başlayan oyunculuk kariyerinde yaşadıklarını bir çırpıda özetliyor: “ Şimdiye kadar rol aldığım 5 filmin her biri çok özel. Bence hepsinin ayrı bir yeri var. Ama ben ilk prömiyere gittiğim günü unutamıyorum. Çok heyecanlanmıştım. Kendimi çok garip hissettim. Bu filmi ötekilerden ayıran bir çok özellik var. Başta yönetmenimiz. David Yates ile çalışmak çok güzeldi. Çok sakin ve insanı rahatlatan bir hali var. Ve ben bu filmde ilk defa Harry ile çatışmayı bıraktım. Bu filmde daha güçlü bir Ron var. Onun da karakteri olgunlaşmaya başlıyor. Harry ile Ron birbirini daha iyi anlamaya başladı.”
Harry Potter serisinin beşinci filmi “ Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı” daha vizyona girmeden heyecanla bekleniyordu. Hayranlarının karşısına bir çok değişik açıyla çıkan serinin yeni bölümü sizi 2 saat 18 dakika sinema koltuğundan alıp başka bir dünyaya götürüyor..Bütün dünyada adeta salgın haline gelen Harry Potter serisinin yazarı JK Rowling’in İngiltere Kraliçesi’nden zengin olduğu konuşula dursun, oyuncular gibi onunda son kitaptan sonra ne yapacağı merakla bekleniyor.
Ayşegül EKİNCİ/LONDRA