İstanbul Halleri, 9-16 Nisan 2012

Neler oluyor hayatta?

Neler oluyor hayatta
Bir de şu rüya gerçek olsa olsa
Sabah olup uyanınca
Herşey yine aynı kalsa!

Havalar bir açıp bir kaparken, insan müziğin sesini sonuna kadar açıp sevdiği melodilerde kaybolmak istiyor. İsteyenin bir yüzü kara ekolünden gelen arsız insanoğlu, artık bu kadar fazlalaşan cd, dvd,konser kaydı,youtube videosu, müzik paylaşım siteleri ve myspace’den  beslenmekten yorulmuyor, günlük koşuşturmacalardan yorulduğu kadar. Diyeceğimiz o ki; her şeyi her an önümüzde beklerken, her gün ama her gün, hiç beklemediğimiz bir anda bize dinlemek isteyebileceğimiz müziği itinayla sunan kim mi?

“Tabii ki, o bir radyo.”

*

Neler oluyor radyoda?

O Bir Radyo!

Ne zaman ki arabasındaki radyo çalışmadı, işte o zaman farkına vardı insanoğlu bu müthiş icadın farkında. Fakat siz radyo tiyatrolarını dinleyen bir nesile dahilseniz, işte o zaman işler değişir. Çünkü o zaman tabiat itibariyle radyoyla duygusal bağı olan güruhun içinde yer almaktasınızdır. Aslında radyonun kıymetini anlayanları bir araya toplasak, ortaya ilginç bir manzara çıkacaktır. Küçük esnaf, büyük alış veriş merkezinin çalışanıyla kol kola duracak; radyo sahibi müdür, bir ev hanımıyla yan yana oturacaktır.

Radyonun değerini en çok bilense bize göre delilerdir. Nedense deliler hep ellerinde radyoyla gezer, ve mırıldana mırıldana yokuşlardan iner. Yaşamın sırrını bildiklerinden midir, ruhlarının en derinlerini besleyebildiklerinden midir bilinmez, radyo sanki onların ayrılmaz parçası gibidir. Üstelik bu manzara İstanbul’dan Konya’ya gitseniz dahi değişmez.

İyisi mi siz bu hafta açın radyolarınızı, seçin keyfinize göre bir frekansı, sonra da tatlı tesadüflere bırakın kendinizi.

Kendini hazır playlistlerine teslim etmiş bireylerin deli deli bakışları altında olsanız da, “Sıradaki sana gelsin!”, “3 şarkı sonraki benim şarkım olsun.” derken bir bakmışsınız, zaman geçivermiş.

Eski Türk Filmleri’ne doyamıyor musunuz kuzum?

Tosun Paşa

Siz de bizim gibi Tosun Paşa’yı izleme klasmanında Guiness Dünya Rekoru’na doğru koşuyorsanız, o zaman size parmakla göstereceğimiz tek bir yer var: Beyoğlu’ndaki “Türker İnanoğlu Vakfı”. İçinde sinema müzesi ve tiyatro müzesi barındıran bu harika mekan, girip de saatlerce içeride kalmak isteyeceğiniz yerlerden biri.  Eski tiyatro davetiyelerini, tüm eski artistlerin fotoğraflarını ve eski senaryo örneklerini dahi görebileceğiniz Türker İnanoğlu’nun Vakfı’na gitmeli, nostalji rüzgarını ciğerlerinize çekmelisiniz.

 

Türvak, Yeni Çarşı Cad. No:24 Galatasaray Meydanı 34430

http://www.turvak.com.tr/

 

 

 

Biri tatlı tesadüf mü dedi?

Mini mi Mini!

Aramızda küçükken dondurma için ağlayıp zırlamayanların olmadığını varsayarak bir tavsiyede bulunmak isteriz. Bu tavsiyemizi uygularken, eğer günlerden de pazarsa, önünüzdeki uzun sıra yüzünden içinizde vızıldayacak bir takım sesler olacaksa da, siz o sesleri bastırın ve varın dondurmanın engin dünyasına. “Mekan mini, lezzet dev!” olarak da nitelendirebileceğimiz bu nefis yer, yolunuzu Bebek’e düşürmenize sebep olacak ve siz seçtiğiniz top top dondurmalarla bir bebek kadar mutlu olacaksınız. 🙂

 Mini, Cevdet Paşa Caddesi No.7

 

 

Sıradaki parçaysa bizi bekleyen sıcaklarda şöyle buz gibi bir dondurma yemeyi iple çekenlere geliyor:

“Atiye – Dondurma”

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=IrXqD6U8uL8&ob=av2e[/youtube]

Herkese mutlu mu mutlu haftalar!

Şehir Halleri, www.aysegulekinci.com

Share on facebook
Share on Facebook
Share on twitter
Share on Twitter
Share on pinterest
Share on Pinterest
Share on whatsapp
Share on WhatsApp

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment

PAYLAŞ: 

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on email