Maggie Gyllenhaal: ‘ Oskar’a aday olmak güvenimi artırdı’
Crazy Heart(Çılgın Kalp) filmiyle Oskar ödüllerine aday gösterilen Maggie Gyllenhaal, aday olmaktan çok memnun. ‘ Oskar adaylığı haliyle güveninizi artırıyor’ diyen Gyllenhaal, Nanny McPhee Büyük Patlama’yı çevirirken çok etkilenmiş. ‘ Üç çocuk, savaş ortamı, yalnızsınız, koca bir çiftlik. Ve benim yardıma ihtiyacım yok diyorsanız, yalan söylüyorsunuz’ diyen aktris, sorularımı şöyle yanıtlıyor:
Nanny McPhee’deki dadı ve anne Mrs Green çok farklı karakterler, değil mi?
Maggie G: Evet. Mrs Green feminen bir kadın. Uçuk renkleri seviyor. Giyinmeyi, kendine bakmayı seviyor. Kadınlığıyla barışık. Onu film boyunca muhteşem kıyafetler içinde görüyoruz. Bir de güçlü bir kadın. Zaten bu yüzden çocukları konusunda yardım almayı reddediyor.
Dadıya gelince, o da çirkin görüntüsünün altında aslında içinde iyilik olan bir karakter. Sert ve disiplinli. Sert karakterinin altında yumuşak ve toleranslı bir yönü de var. Film boyunca, iki kadının değişik yönleri örtüşüyor. Aslında, hem çocukları hem de birbirlerini eğitiyorlar.
İngiliz köylü kadını canlandırmanız kolay oldu mu?
Maggie G: Eski dönemlere ait filmler seyrettim. Ama, çok iyi bir oyuncu koçum vardı. Beni çok iyi eğitti. Yapmam gereken aksanımı değiştirmek oldu. Onu’da kısa sürede hallettim. Çok keyifli, son derece zevk aldığım proje oldu. Bir de Emma Thompson ile çalışmak çok büyük ayrıcalık. Benim için çok özel bir deneyimdi. Kendimi şanslı hissediyorum.
Ya, Oskar ödülleri? Beklentiniz neydi? Ödüller açıklanınca ne hissettiniz?
Maggie G: Öncelikle, Oskar’a aday gösterilmek çok güzel bir duygu. Crazy Heart filmiyle gurur duyuyorum. Yaptığım işten çok beğendiğim bir rolü aldım. Çok kendini göstermeyen, sakin bir roldü.
Oskar’a aday gösterilmek, hakkınızda konuşulmak tabii ki bir oyuncu olark güveninizi artırıyor. Açıkcası bundan sonra daha şeçici olabilirim.
Nanny McPhee and The Big Bang filminin konusu
Bayan Green, savaşa giden kocasının ardından Norman, Megsie ve Vincent adlı üç çocuğuyla, koca çiftlikte yaşamaktadır. Bir yandan üç afacanın birbiriyle kavga etmesi, diğer yandan savaşa giden eşinden aylarca haber alamamak, genç kadını perişan eder.
Genç kadının mücadelesi, kayınbiraderi Phil’in, aile çifliğinin kendisine ait olan kısmı satmak istemesiyle artar. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi erkek kardeşinin kendini beğenmiş oğlu ve kızı, çiftlikte yaşamak için Green Ailesi’ne katılır.
İşte tam bu sırada, çiftliğin kapısında dadı Mc Phee belirir. Dadı, istenmediği ama kendisine en çok ihtiyaç olduğu anda ailenin yardımına koşacaktır. Bir de öğreteceği beş ders vardır.
Ayşegül EKİNCİ/LONDRA