Peter Schmeichel: “ Türkiye futbolu inanılmaz  gelişti ”

Türk futbol seyircisi futbolcuyu oynamaya ve gol atmaya teşvik ediyor

Çok iyi futbolcularınız var. Tugay sanki bir İngiliz gibi oynuyor, Emre Belözoğlu çok yetenekli..Alpay çok efendi bir oyuncuydu. O’nun başına gelenler gerçekten büyük talihsizlik.

Futbol tarihinin efsane isimlerinden ünlü Danimarkalı kaleci Peter Schmeichel, Londra’da Ayşegül Ekinci’ye verdiği özel röpörtajda Türk futbolunun geldiği noktayı değerlendirirken, hem futbolumuza hem de futbolcularımıza övgüler yağdırdı.

1991 yılında Danimarka’nın Aalborg takımından Manchester United’a gelen ve dokuz yıl başarı ile bu takımın kalesini koruyan 44 yaşındaki futbol adamı, Türk futbolculardan yediği son dakika gollerle de anılmakta.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi bir kaç kalecisinden biri olarak değerlendirilen Peter Schmeichel, jubile yaptıktan sonra başta İngiliz olmak üzere bir çok ülkenin televizyon kanallarında spor yorumları yaparak yeni bir kariyere, televizyonculuğa adım attı. Yorumculuğun yanısıra Discovery televizyon kanalında yayınlanmaya başlayacak, ‘Peter Schmeichel’la Kirli İşler’ adlı ilginç bir program yapan Londra’da buluştuğum sarı saçlı efsane futbolcu sorularıma kimi zaman gülerek kimi zaman hafif gerilerek ama büyük bir samimiyetle cevap verdi.

Ayşegül Ekinci: Fenerbahçe-Manchester United maçında yıllar önce Fenerbahçeli futbolcu Boliç’ten bir gol yediniz. O zamanlar Türk takımları bügünkü gibi türlü başarılara imza atmamıştı. Ne hissettiniz?

PS: Aslında bu benim unutmak istediğim bir anı. Manchester United’in kendi sahası Old Trafford’daki  yenilmezlik rekoru, Galatasaray maçı yenilgisi ardından bozulmuştu. Manchester gibi büyük bir kulüp için önemli bir başarısızlıktı bu. O maçın ardından yıllar sonra Fenerbahçe’yle karşılaştığımızda Türk takımlarını küçümsememeyi öğrenmiştik. Boliç’ten yediğim gol beni çok şaşırtdı. Doğrusunu söylemek gerekirse yıllar sonra itiraf edeyim, o golü nasıl yediğimi bile anlayamadım. Ama, futbol gerçekten çok enteresan bir spor. Ve top yuvarlaktır lafı her ne kadar klasik bir cümle gibi görünsede doğrudur. Futbol adamları gayet iyi bilir, en olmadık bir dakikada en beklemediğiniz bir sonucu yaşayabilirsiniz. Maç bitene kadar maçı aldım dememek lazım.

Ama yenilmekte hayatın bir parçası. Hayatın içinde yenmekte var yenilmekte. İşte Türk futbolculardan yediğim golleri de böyle görüyorum. Yani, yenildim ya da gol yedim diye düşünmüyorum.

Ayşegül Ekinci : Türk futbolunun bugün geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz?

PS: Türk futbolu zaman içinde inanılmaz yerlere geldi. Türkiye, futbol konusunda zayıf bir ülke iken şimdi Avrupa Şampiyonaları ve Dünya Kupası elemelerini daima geçen bir ülke oldu. Özellikle son 10 yıl içinde Türk futbolu ve futbolcuları harikalar yarattı. Artık, Türkiye Avrupa’da futbolu ile tanınan bir ülke konumuna geldi. Yıllar önce Türkiye’yi küçümseyen ülkeler şimdi korkar oldu.

Ayrıca futbol maçlarınızdaki atmosfer gerçekten büyüleyici. Türk taraftar takımına öyle bir sahip çıkıyor ki, futbolcu neredeyse kendini gol atmak zorunda hissediyor.

Ayşegül Ekinci: Türkiye’de oynayan yabancı futbolcular için ne düşünüyorsunuz? Mesela Roberto Carlos’un Fenerbahçe’ye transferi çok konuşuldu.

PS: Yabancı transferler konusunda ben her zaman biraz şüpheliyim. Burada isim hiç önemli değil. Sizin kulüp olarak elinizde para var ve siz bu parayla futbolcuyu  tutuyorsunuz. Tamam büyük isimler büyük işler çıkarıyor ama kendi ülkelerinde çok başarılı olan yerli futbolcular var. Bazen bu transfer karmaşasında olan onlara oluyor diye düşünüyorum.

Carlos’a gelince, önemli işler yaptı. Türkiye’de olması da önemli bir reklam. Şu ya da bu, Türk futbolu sürekli değişim ve gelişim içinde.

Ayşegül Ekinci: Ben size bazı isimler versem, siz bana ne düşündüğünüzü söyleseniz. Bir nevi kısa soru cevap..

PS: Tamam.

AE: Hakan Şükür, sonra İngiltere’de top koşturan futbol elçilerimiz. Tugay, Emre.. Ya Alpay?

PS: Hakan Şükür ile Şampiyonlar Ligi’nde karşılaştık. Çok başarılı. Türk Milli Takımı’nda çok başarılı isimler var.

İngiltere’de oynayan futbolcularınıza gelince..Tugay Kerimoğlu’nu tanıyorum. İngiltere’ye o kadar adapte oldu ki bazen Türk olduğu unutuluyor. İngiltere’de onun gibi oynayan orta saha savunmacısı yok. Alpay’ın başına gelenler ise çok büyük talihsizlik. Alpay ile oynadım. Çok iyi bir oyuncuydu.

‘Alpay’a selamımı söyleyin’

Size Alpay ile ilgili çok önemli bir anımı anlatayım: ‘ Yıllar önce çocuklarıma Türkiye’den JVC marka DVD player getirdi. Ben de karşılığında  £ 1000 Sterlin’lik çek verdim. Ama kabul etmedi. Ben ısrar edince çeki almak zorunda kaldı ve ‘ bunu asla bozdurmam, üzerinde Peter Schmeichel imzası var’ dedi. Ve bildiğim kadarıyla gerçekten hiç bozdurmadı. Ona söyleyin çekin tarihi geçtiği için artık parasını hiç alamayacak..

En yakın arkadaşım Jeshögh Türkiye’de oynuyor. Onunla sürekli görüşüyorum.

Emre Belözoğlu’da Türk futbolunun en büyük yeteneklerinden biri.

Ayşegül Ekinci: Peki, son günlerde bir yaş olayı konuşulur oldu. Sizce futbol için yaş sınırı ne olmalı. Eğer oyuncu kendine iyi bakıyorsa kaç yaşına kadar oynayabilir?

PS: Bu tartışmaya hiç katılmıyorum. Yaşlanma, insanların yarattığı bir kavram. Kendine iyi bakıyorsan, iyi hissediyorsan devam edebilirsin. Biyolojik yaş denen bir olay var. Genç bir adam kendini yaşlı hissedebilir ya da tam tersi. Bu konuyu standardize edemezsiniz. Sonuçta önemli olan sergilenen performanstır.

Ayşegül Ekinci: Uzun bir süredir televizyon işindesiniz. Televizyon mu yoksa futbol mu desem cevabınız ne olurdu?

PS: Beş yıldır televizyon işindeyim. Ve bu kariyeri gerçekten sevdim. Futbol benim işimdi ama o yıllar geçti.  Şimdi başka bir işle uğraşıyorum. Ama hayat böyle bir şey..Her zaman yeni olaylara yeniliklere açık olmak gerek. Futbolda güzeldi şimdi televizyonda.

Ayşegül Ekinci: Peter, Türkiye’ye ve Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?

PS: Türkiye çok güzel bir ülke. Potansiyeli çok yüksek. Avrupa’nın çeşitli yerlerini gezip çektiğimiz ‘  Dirty Jobs with Peter Schmeichel – Peter Schmeichel ile Kirli İşler’ adlı programım Türkiye’de Discovery kanalında da gösterilecek. Hayranlarım mutlaka bu programı seyretsinler. Beğeneceklerini tahmin ediyorum..

 

Ayşegül EKİNCİ/LONDRA

Share on facebook
Share on Facebook
Share on twitter
Share on Twitter
Share on pinterest
Share on Pinterest
Share on whatsapp
Share on WhatsApp

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment

PAYLAŞ: 

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on email