Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde
Geoffrey Rush: ‘ Hamile Penelope korkuttu’
Karayip Korsanları serisinin son filmi Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde ’nin ünlü oyuncuları ile Londra’da bir araya gelen arkadaşımız Ayşegül Ekinci, kamera arkasından ilginç itiraflara tanık oldu.
Oscar ödüllü ünlü oyuncu Geoffrey Rush, Karayip Korsanları filminin çekimlerinde hamile olduğunu öğrenen güzel oyuncu Penelope Cruz’e tüm ekibin nasıl özen gösterdiğini anlattı.
Rush: ‘ Penelope’da, Johnny gibi korsanı oynuyordu. Kılıç kullanıp, hop oturup hop atlıyordu. Ve, zaman zaman gerçekten zorlu koşullarda çalıştık. Okyanusta çekim yaptık.
Üstelik, Penelope hamile olduğunu çekimlerde öğrendi. Tüm ekip ona çok özen gösterdik. Hamile Penelope, zaman zaman bizi korkuttu’ dedi.
Vizyona girdiği andan itibaren gişe rekorları kıran Karayip Korsanları serisinin son filmi Karayip Korsanları: Gizemli Denizlerde yine iddialı.
Siyah İncinin Laneti(2003), Ölü Adamın Sandığı( 2005) ve Dünyanın Sonu( 2007) adlı Karaip Korsanları serisinin ilk üç filminden dünya çapında 2.6 milyar dolar hasılat elde eden Walt Disney Pictures ve yapımcı Jerry Bruckheimer, bu başarıyı filmin uluslararası beğenilmesinin sonucu olarak değerlendirince, kolları dördüncü film için sıvadılar.
Sinemaseverlerin 30 yıldır beyazperdede görülmeyen korsan tiplemesine ve korsan hikayelerine aşık olduğunu söyleyen yapımcılar, seride Kaptan Jack Sparrow karakterindeki Johnny Depp’in harikalar yarattığını söylüyor. Korsan hayranları, ‘ Jack Sparrow rolündeki Johnny Depp’e tapınca’ serinin yeni filmlerini çekmekten başka şansımız yoktu diyen Walt Disney Pictures ve Jerry Bruckheimer, bu sefer ödüle doymayan yönetmen Rob Marshall ile anlaştı.
Nine, Chicago, Memoirs of a Geisha filmleriyle 23 Oscar Ödülü’ne aday olan ve sayısız Oscar Ödülü alan yönetmen Rob Marshall, 3D yöntemiyle çektiği filmde eğlence, macera ve mizah unsurlarını bir araya getirdi. Bir de, seriye yeni bir tat ekledi. Kadın korsan Angelica rolündeki Penelope Cruz, en az Johnny Deep kadar ilgi gördü.
Karayip Korsanları serisinin dördüncü filmi Karaip Korsanları: Gizemli Denizlerde filminin İngiltere prömiyeri Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezi Westfield’de yapılırken, binlerce korsan hayranı, filmin birbirinden ünlü oyuncularını görebilmek için adeta yarış etti.
Geoffrey Rush: ‘ Penelope korkuttu’
Karaip Korsanları serisinin üçünde de oynayan ünlü oyuncu, Barbossa karakterine hayat veriyor. Karaip Korsanları serisinde oynamaktan büyük haz aldığını söyleyen usta oyuncu, ‘ Johnny Deep’in olduğu yerde, keyif vardır’ diyor.
–Karaip Korsanları serisi inanılmaz beğeni kazandı. Sebebi nedir sizce?
Etrafımızı saran kalabalığa baksanıza. Gerçekten büyük sevgi seli var. Ve, daha ilk filmden itibaren bu böyleydi. İzleyiciden çok güzel tepkiler aldık. Ve şimdiye kadar 4 film yaptık. Gerçek bir korsan takımı kurduk. Zaten Johnny ve ben kendimizi korsan gibi görmeye başladık. Johnny’nin olduğu her film çok tutuyor. Onun ışıltısı çok büyük. Bir de, sinemaseverin korsan filmlerini özlediğini gördük.
Sinema endüstrisi konu sıkıntısı çekmiyordu ama son dönemlerde korsan teması iyice unutulmuştu. Biz bu eksikliği tamamladık.
– Bu film, öncekilerden daha farklı. Yönetmen Rob Marshall, 3D çekildi ve tabi ki Penelope Cruz. Siz bu farklılıkları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Penelope’nin aramıza katılması harika oldu. Serinin ilk kadın korsanı. Çok da başarılı. Ama, Penelope çekimlerde bizi yer yer çok korkuttu. Hamile olduğunu okyanusun ortasında öğreniyor düşünebiliyor musunuz? Bir kadın için hamilelikten daha önemli bir şey yoktur herhalde. Ve, Penelope o zamana kadar çok az dublör kullanıyordu. Filmden önce ders almıştı, hareketli sahnelerde mümkün olduğunca olmak istedi.
Ne zaman ki, hamile olduğunu hepimiz öğrendik. Sonrasında, ona çok özen gösterdik. Hatırası olan bir film oldu.
-Sizi, hep akılda kalan önemli rollerde görüyoruz. Kariyerinizde çok seçicisiniz. Hiç oynamam dediğiniz bir karakter oldu mu?
Doğrusunu söylemek gerekirse, ben çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Daha doğrusu, şanslı olduğumu biliyorum. Altından kalkılması zor olan karakterleri seviyorum. Şunu oynamam dediğim bir karakter olmadı çünkü yapımcılar benim ne oynayacağımı bilerek bana yaklaşıyorlar. Bu nedenle hiç sıkıntı çekmedim. Ancak, üst üste film çekmek bana göre değil. Arada dinlenip, kendimi yaşamak istiyorum. Aksi halde, tükenirsiniz. Oynadığınız karakterlerde aynılaşırsınız. Durup, beklemek ve sindirmek en güzeli
Johnny Deep: ‘ Amacım her filmde yeni bir mesaj vermek’
Elli yaşına merdiven dayamasına rağmen, yakışıklılığından ve karizmasından ödün vermiyen Johnny Deep, Karaip Korsanları serisinin adeta kendisi için yazıldığını düşünüyor. ‘ Ben, Jack Sparrow rolü için doğmuşum’ diyen oyuncu, aslında gerçek yaşamında da Jack gibi, patavatsız ve doğal bir adam olduğunu söylüyor. Jack Sparrow’un kalbinde çok özel bir yeri olduğunu söyleyen Johnny Depp sorularıma şu yanıtları veriyor:
Her yeni filmde yeniden doğuyorsunuz. Ve her seferinde daha da gençsiniz. Bunun sırrı nedir acaba?
Beni öyle görüyorsanız ne mutlu bana. Aslında özel bir çaba sarfetmiyorum. Herhalde genlerimde var. Hayranlarımla aramda özel bir bağ var. Her yeni filmde, oyunculuğa yeni başlamış gibi heyecanlanıyorum.
Her seferinde yeni mesajlar vermek istiyorum. Hayranlarımın eğlenmesi benim için çok önemli. Eğlendirdikçe kendimi iyi hissediyorum. Yani sır diye bir şey yok.
Karaip Korsanları’nın gözüpek korsanı Jack Sparrow ile çok özdeşleştiniz. Seriyle ilgili siz ne düşünüyorsunuz?
Korsanlar o kadar çok sevildi ki. Bu benim için çok özel bir fırsat. Karaip Korsanları’nın film setinde kendimi Disneyland’da gibi hissediyorum. Karaip Korsanları: Dünyanın Sonu, bittikten sonra, umarım yeniden Jack’ı canlandırmak fırsatı bulurum diye içimden geçirdim. Ve, öyle de oldu. Dördüncü filmde olmak beni çok mutlu etti.
Bu sefer hikayec sadeleştirilmiş. Olaylar daha net ve ilk filmin ruhuna çok daha yatkın. Karakterleri zaten tanıyoruz ve filmde çok da karışıklık olmadan her şeyi net olarak ortaya koyuyoruz. Ayrıca, Jack Sparrow’u oynamak benim için artık ikinci bir deri gibi. Çok güvenli ve rahat çünkü ne istersem onu oynuyorum.
Sanki, Jack Sparrow’u tanıyormuşsunuz ya da arkadaşınızmış gibi konuşuyorsunuz..
Zaten öyle. Onu, artık o kadar iyi tanıyorum ki her durumda saygısız, huzur bozucu ve soyut olabiliyorum. Rol kendiliğinden çıkıyor.
Dördüncü filmde yönetmen farklı ve 3D formatda çekildi. Neler söyleyeceksiniz?
107 günlük çekimler sırasında dünyayı dolaştık. Hawaii, Porto Riko, Los Angeles ve Londra. Gerçekten yorucuydu. Ama çok zevkliydi.
İlk üç filmin yönetmeni Gore Verbinski başka projelerle yoluna devam etti. Ancak, Rob Marshall harika bir seçimdi. İnanılmaz bir duyarlılığı, karakterlere karşı benzersiz bir yaklaşımı var. Estetik anlayışı ve zamanlaması mükemmel. Filme başlamadan önce oturup konuştuk. Onun aradığım kişi olduğunu hemen anladım.
Çekimler esnasında kafanızdan silinmeyen bir olay oldu mu?
Her şey bir yana.. Hawaii’deki böceklerden cidden korktum. Bir ara geri dönmeyi bile düşündüm. Ama, Rob bazı ilaçlarla çözümü buldu.
Penelope Cruz: ‘ Johnny ikonik bir karakter yarattı’
Karaip Korsanları serisinin son filminde, serinin ilk kadın korsanını canlandıran Penelope Cruz, yakın arkadaş olduğu Johnny Depp’in oyunculuğuna hayran. ‘ Johnny, ikonik bir karakter yarattı’ diyen güzel oyuncu, serinin ilk kadın korsanı olmaktan da gurur duyuyor.
Film çekimi sırasında hamile olduğunu öğrenen Penelope Cruz, en çok kendisine gösterilen özenden memnun kalmış. Ve, ‘ Tüm ekip arkadaşlarım bana unutamayacağım kadar iyi davrandılar’ itirafında bulunuyor.
Anne olmak, hayatınızda neleri değiştirdi? Doğum kilolarınızı çabuk vermişsiniz..
Teşekkür ederim. Aslında düzenli spor yapan biri olduğum için doğumdan sonra kilo vermek için hiç de zorlanmadım. Kendiliğinden kilo verdim diyebilirim.
Anneliğe gelince dünyanın gerçekten en güzel şeyiymiş. Ben anne olmadan önce tam bir ‘ İşkoliktim’. Sürekli çalışıyordum. Her zaman çok yoğundum. Haliyle, hiçbir şeye zaman bulamıyordum ve yorgundum.
Ama anne olduktan sonra hayatımda çok şey değişti. İyi bir film çekip sonrasında zamanımı aileme ayırmak istiyorum. Artık, hayatın tadını çıkarmak istiyorum.
Sizi, daha az mı göreceğiz yani?
İnanın şu an herhangi bir şey söylemek için çok erken. Oğlumu özlüyorum. Ona yeterince zaman ayırmak istiyorum. Ona tüm sevgimi vermek istiyorum. Bu da sürekli çalışarak ve onu yalnız bırakarak olmaz. Zaten, Karaip Korsanları’nın çekimlerinde hamile olduğumu öğrendim ve her şey çok hızlı gelişti.
Filmler tabi ki sürecek ama daha çok zamana yayılacak.
Karaip Korsanları’nda oynamak sizin için nasıl bir deneyim oldu?
Karaip Korsanları serisinin ve Johnny’nin yarattığı karakterin hayranıydım. Serinin tüm filmleri çok eğlenceliydi.
Özellikle, serinin ilk ve tek kadın korsanı olmak çok onur verici. Tabi, böylesine önemli bir filmde oğluma hamile olmam da.
Nasıl filmleri seviyorsunuz?
Aslında Avrupa’da çalışmayı çok seviyorum. Çoğu zaman Amerika’da çalışırken, daha az aksiyonlu küçük projeleri tercih ediyorum çünkü ancak onlarda en ilginç karakterleri bulabiliyorum. Ama, Karaip Korsanları’nda ikisini de buldum.
Çok büyük bir filmde çok ilginç bir karakter buldum. Bu bana böyle filmlerin nasıl çekildiğini görme fırsatı tanıdı. Korsan dünyasını da çok ilginç ve zevkli geldi.
Peki, filme nasıl hazırlandınız?
Filmden önce 3-4 ay ders aldım. Ciddi bir kondisyon çalışması yaptım. Hamile olduğumu öğreninceye kadar da çok az düblör kullandım. Sonrasında, dikkatli davrandım.
Filmde oynadığınız kadın korsan karakteri için ne düşünüyorsunuz?
En az Kaptan Jack Sparrow kadar üçkağıtçı ve kurnaz bir korsanı canlandırmaktan çok keyif aldım. Angelica’da Jack Sparrow’un ihtiyacı olan, Jack’te de Angelica’nın ihtiyacı olan bilgiler var. Birçok sebepten birbirlerine ihtiyaçları var. Hem birbirlerini kandırıyorlar hem de birbirlerine yardım ediyorlar.
Angelica, kesinlikle sıradan bir korsan değil. En az Kaptan Jack kadar iyi kılıç kullanıyor. Onunla her durumda başa baş mücadele edebiliyor. Belki de bunun sebebi, tüm zamanların en korkulan korsanı, Ian McShane’nin canlandırdığı Karasakal’ın kızı olmasıdır.
Astrid Berges-Frisbey: ‘ Hala rüyada gibiyim’
Karaip Korsanları’nda deniz kızını canlandıran genç oyuncu Astrid Berges-Frisbey, hala rüyada olduğunu düşünüyor. Genç oyuncu, osteopath eğitimi aldıktan sonra tesadüf eseri kendini film endüstrisinde bulmuş. Oynadığı ufak rollerden sonra Karaip Korsanları için teklif alınca inanamamış. Genç oyuncu: ‘ Hayranı olduğum bir seride hem de önemli bir rolde oynamak lütuf gibi bir şey. Hala rüyada gibiyim. Sete gittiğim ilk hafta gerginlikten tutulup kaldım. Hayranı olduğum oyuncularla bir aradaydım. Kendimi çok garip hissettim. Ama, bana çok iyi davrandılar hiç yabancılık çekmedim’ dedi.
Ayşegül EKİNCİ/LONDRA