New York Halleri, 17-24 Nisan 2012

 

New York’a yeni gelmiş olun veya yıllardır bu şehirde yaşıyor olun, hiç farketmez!

Şunu bilmelisiniz ki NY kocaman bir çikolatadir. Bir kere yemeğe başladınız mı, onun o enfes tadını aldınız mı, artık ondan vazgeçemezsiniz.

Vazgeçmenin, zayıflık olarak addedildiği Amerikan Kültürü’nde, bizim için vazgeçme lüksüne sahip olmak ayrıcalıklı bir durum olarak yerini koruyor. Öyle ya biz Türkler yaptığımız plandan bir anda soğuyuverir, tüm gücümüzle yok etmek istediğimiz birisinden nefret etmekten vazgeçiverir, onunla bir anda can ciğer kuzu sarması oluveririz. Her zaman bu kadar güzel sonuçlanmasa da bizim için işler bu kadar basittir.

Zararlı şeylerden vazgeçmenin güzelliği, birçok kapı açar önümüzde. Vazgeçsek çoğu illetten: Dedikodudan. Gereğinden fazla bağımlısı olduğumuz tüm her şeyden. TV alışkanlığımızdan. Sevmediğimiz işimizden.

Amacı aşıp Fight Club filminin senaryosuna giriş yapmadan, haftamıza güzel bir giriş yapalım diyoruz…:)

Elbette güzel yaşamaktan vazgeçmeden.

 

Bir sonraki istasyon: SANAT!

42. Cadde’deki Roy Lichtenstein 

Şehir Halleri’nin vazgeçilmezi sanat. Sanata değinmeden kendimizi eksik hissederiz. NY da sanat olmaksızın epey eksik olurdu. Hem hangi şehrin metro istasyonu dönemin çağdaş sanatına gönüllü ev sahipliği yapmaktadır? Tabii ki New York!

New York’un ulaşımından sorumlu MTA‘nın (Metropolitan Transportation Authority) – web sitesinde, “New Yok Şehri metrosuna ait her bir dizayn parçasına saygı duyuyor ve bunun yolcularımızın ulaşım deneyimini zenginleştireceğini düşünüyoruz… [] Neredeyse 100 yıllık ulaşım ağının yenilenirken, geçmişe dair dekoratif öğelerin korunarak, modern sanata ve dizayna katkıda bulunmasını da  esas alıyoruz.” . Doğrusu sanata bu kadar saygı duyulan bir şehirde olduğumuzdan gözlerimiz sevinçten yaşardı.

Böylece metroyu sıkıcı bir ulaşım aracı kıvamından çıkararak, neredeyse bir modern sanat müzesi haline getiren yetkililere sevgilerimizi iletiyor ve  bu müzenin en favori eserlerinden 42. Cadde’deki Roy Lichtenstein’ın “Times Square Mural”ını ve 59. Cadde’de yer alan Sol Lewitt’in “Whirls and Twirls” ini seyre dalıyoruz. Ah! Ne de güzeller!

Whirls and twirls by Sol Lewitt

Ha unutmadan, bir de bunun applicationu var elbette:Arts for Transitapp . Eserleri aratabilir, yerlerini, fotoğraflarını ve oraya hangi metroyla gidilebileceğini bu app’te bulabilirsiniz. Çok güzel!

MTA’nın ana sayfası için: tıklayabilirsiniz.

 

 

Dikkat dikkat! Tribeca Film Festivali başlıyor!

Dünya halihazırda bizim için bitmeyen bir festival! Buna bir tane daha eklemek hiç de fena olmazdı. Festivallerin bahar olanı, arkasında Robert De Niro gibi bir isim olan Tribeca Film Festival’i, yeni yeni çıkmakta olanını da, esaslı yönetmenleri de desteklemesiyle ünlü. Yani bu da demek oluyor ki, onca film arasında 18-29 Nisan arası, bizler ellerinde sinema programıyla şehirde dolanan zombiler gibi olacağız. Tek ilgilendiğimiz bu festival olacak. Tabii ki tüm filmlere gitmeye vakti olmayacaklara bizim bir önerimizi sunabiliriz, neden olmasın? : Any Day Now. Değişik bir hikaye: birbirini yeniden tanıyarak tekrar aile olan insanlar. Biz şimdiden çok sevdik!

Festival hakkında her türlü bilgi için festivalin resmi sitesini ziyaret edebilirsiniz. Ve unutmadan! Festival’i online mecrada takip edenleri sürpriz ödüller bekliyor. Yay! 🙂

Hazır Tribeca’dan bahsetmişken, buraların çoğu NY filmine doğal set olduğunu biliyor muydunuz? Çoğu ünlünün de yaşamak için yine Tribeca’yı mesken tutmasıyla, bu meşhur bölge ismini iyice hafızalara kazıdı. Buralarda dolanıyorken, buraların yeni ünlüsü olmaya var mısınız?

Little Italy veya Chinatown’a gitmeyi boşverin! Siz size en yakın kameralı cep telefonunu kapın ve varın bir sonraki Youtube filminizi çekmeye. Burada senarist de , yönetmen de, oyuncular da sizsiniz. Hem kim bilir bir sonraki ‘Friends’ neden siz olmayasınız?

 *

Friends demişken, siz hiç Dionne Warwick, Steve Wonder,Burt Bacharach, Gladys Knight and Elton John isimlerini bir arada gördünüz mü?

O zaman haftamıza, “Arkadaşlar ne güne duruyor?” diyen bu müthiş şarkıyla ve bu beş yıldızla başlayalım:

 

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=EE9KT_dU_R8[/youtube]

Gülümse NY, çünkü kameralardasınız! 😉

 

Şehir Halleri, www.aysegulekinci.com

Share on facebook
Share on Facebook
Share on twitter
Share on Twitter
Share on pinterest
Share on Pinterest
Share on whatsapp
Share on WhatsApp

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment

PAYLAŞ: 

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on email