Kültür Bakanlığı’na mesaj: ‘ Titanların Savaşı Türkiye’de çekilebilirdi’

Titanların Savaşı Kapadokya’da çekilecekti

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Titanların Savaşı filminin Fransız yönetmeni Louis Leterrier,  Ayşegül Ekinci’ye ilginç bir itirafda bulundu. Kültür Bakanlığı’na da ilginç açıklamasıyla mesaj yollayan yönetmen, ‘Titanlar Savaşı 2’yi mutlaka Türkiye’de çekmek istiyorum’ dedi.

Geçtiğimiz günlerde vizyona giren Titanların Savaşı-Clash of the Titans filminin Fransız yönetmeni Louis Leterrier, çok konuşulan 3D formatlı  filmin az kalsın Türkiye’de, Kapadokya’da çekileceğini açıkladı. ‘ Türkiye harika bir ülke. Çok güzel bir coğrafyası var. Titanların Savaşı için özellikle Kapadokya çok uygundu. Bölgeye bayıldım. Ancak, 800 kişilik ekibin Türkiye’de aylarca çekim yapması çok maliyetli olacaktı. Bu konuda açıkcası pek bir yardım da alamadım, bu nedenle filmi Tenerife’de çektik’ diyen Fransız yönetmen Louis Leterrier, Tenerife’in yabancı yapımcılar için uygun ve hesaplı ‘platolar’ sunduğunu belirtti.

Yunan mitolojisinde, insanların yaratılışından önce yeryüzünde bulunan iki ilahi ırk, Titanlar ve Olimposlular arasında 11 yıl süren Titanlar Savaşı, aynı zamanda sonsuz güç için verilen mücadeleyi de anlatır. Nihai güç mücadelesinde insanlar krallara, krallar da tanrılara kışkırtılmaktadır.

Oyuncu kadrosunda birbirinden güçlü isimleri bir araya getiren Fransız yönetmen Louis Leterrier, bir tanrı olarak doğmuş ancak insan gibi yetiştirilmiş Perseus için tek adayının, baştan beri Avatar’ın yakışıklısı Sam Wortington olduğunu açıkladı. Yunan mitolojisinde Tanrı Zeus’un oğlu olan yarı Tanrı Perseus’un hem iyi kalpli hem de üstün savaşcı özellikleri olduğunu hatırlatan Fransız yönetmen, ‘ Sam Worthington son yıllarda çok dikkat çeken isimlerden biri. Hem iyi bir aktör hem de mütevazi. Kafamdaki Perseus başından beri, Sam’di’ dedi.

Konuşmamız sırasında, Kültür Bakanlığı’na da mesaj yollayan yönetmen Louis Leterrier, ‘ Eğer bu konuda teşvik yapılırsa, biz de ekibimizle Türkiye’de çekim yapmanın uygun fiatlara mal olacağını görürsek, Titanlar Savaşı 2’yi Türkiye’de çekebiliriz’ dedi.

Titanların Savaşı 2’yi Türkiye’de çekmek istiyorum

3D formatlı film vizyona girdiği zaman özel  röpörtaj için bir araya geldiğim Louis Leterrier heyecanlı mı heyecanlı. Yönetmen, daha 8 yaşında bir çocukken seyrettiği orijinal ‘ Titanların Savaşı’ filminin etkisinde kalmış ve yönetmen olmaya daha o yıllarda karar vermiş. Hikayesinin geri kalanını onun ağzından dinleyelim:

‘ Titanların Savaşı’nın hayranıydım. Filmi 8 yaşında seyrettim. Ve yönetmen olmaya karar verdim. Kafamda bunca yıl tek soru vardı. Böyle bir filmi nasıl çekerdim. Bu nedenle, bu işe soyununca ilk başta biraz elim ayağıma dolaştı. Ama harika bir ekibim var. Sonrasında, ne mi oldu, çekimler inanılmaz zevkli hale dönüştü. Bakalım seyircilerin reaksiyonu ne olacak?’

-Sohbetimiz sırasında, Titanlar Savaşı’nın az kalsın Türkiye’de çekileceğini söylediniz. Kültür Bakanlığı’na mesaj da verdiniz. Peki, Türkiye’de yapacağınız başka projeler olabilir mi?

Louis Leterrier: Film Türkiye’de çekilseydi, filmin vizyonuna çok uyacaktı. Ama, 800 kişilik bir ekiple hareket etmenin Türkiye’nin bize sunduğu olanaklar çerçevesinde çok da ucuz olmadığını farkettim. Bu nedenle, alternatif olarak Tenerife’i seçtim. Deniz ve dağlık lokasyonlar, Türkiye’yle benzeşiyor.

Ama, bu röpörtajımızdan duyurayım, Titanlar Savaşı 2’yi yaparsam, mutlaka Türkiye’de çekmek istiyorum.

-Türk sinemasını takip ediyor musunuz? Ediyorsanız, neler düşünüyorsunuz?

LL:Yine yıllar önce bir film seyretmiştim. Adı, Turkish Hero-Türk Kahraman’dı. Film, seyrettiğim en iyi filmlerden biriydi. O filmi de tekrar çekebilirim. Titanların Savaşı’nda harika bir Türk aktör var. Tamer Hassan. Çok yakışıklı bir adam. Türk sinemasının özellikle son yıllarda önemli gelişmeler kaydettiğini biliyorum.

-Titanların Savaşı gibi bir film çekmek çok katmanlı bir iş olsa gerek. Bir de orijinal filmi düşünürsek. Hiç, bu filme neresinden nasıl başlayacağım, dediniz mi?

LL:Yunan mitolojisi her zaman ilgimi çekmiştir. İnanılmaz güçlü karakterler, efsane hikayeler var. Bunları beyazperdeye yansıtmak pek de kolay değil. Ama, doğru yansıttığınız zaman muhteşem bir görsel şölen oluyor. Ben bunu yakalamaya çalıştım.

Bir de madalyonun diğer yüzü var. Böyle bir projeye soyunduğunuz zaman çok iyi bir kadronuz, teknik ekibiniz, iyi bir lokasyon ve yeterli bütçe gerekli. Sonra da bol heyecan ve enerji. Bunlardan yani, enerji ve heyecandan ben de bol bol var.

Sam Worthington: ‘ Avatar’dan sonra Titanların Savaşı’nda oynamam gerekti’

Avatar filmiyle bir anda ününe ün katan Avustralyalı aktör Sam Worthington, hayran kitlesini Titanlar Savaşı’yla oldukça artıracak gibi. Doğal tavırları, samimi yaklaşımıyla Hollywood’un yeni Russel Crowe’u gözüyle bakılan yakışıklı aktör, röpörtaja başlar başlamaz ‘ Bu filmde oynamam gerekti’ dedi.

Avatar filmiyle, aile arasında özellikle genç kuşak üzerinde kahraman etkisi bırakan Sam Worthington, Titanlar Savaşı için teklif alınca, 9 yaşındaki yeğeninin baskısıyla karşılaşmış. ‘ Titanların Savaşı’nda oynamam kaçınılmaz olmuştu’ diyen aktör, bu durumdan pek de şikayetçi değil. Ailesine düşkünlüğünü belirten Sam Worthington, çocukları da çok seviyor.

Filmde Perseus’u oynamanız kaçınılmaz oldu ama.. Ya başka etkenler? Sadece aile baskısı olmamalı?

Sam Wortington: Yeğenim çok etkili oldu ama şunu itiraf edeyim ki, Avatar’ın başarısından sonra Titanların Savaşı da yine çizgimi korumamı sağlayan önemli bir film oldu. Üstelik mavi bir yüzle oynamıyorum. Kendim olarak oynadığım bir film. Ne rahatlık bilseniz!

Bir de eğlenceli, kafa boşaltan filmleri seviyorum. Titanların Savaşı’nı çekerken çok eğlendik. Louis Leterrier harika bir yönetmen. İnanılmaz enerji dolu, oyuncuları motive eden işini iyi bilen biri. İyi bir iş oldu.

Son dönemlerde 3D formatlı filmlere ilgi büyük. Siz bir aktör olarak, 3D formata nasıl yaklaşıyorsunuz?

Sam Worthington: Beyazperdede yapamadığınız bir çok şeyi 3D ile yapmak mümkün. İzleyiciye görsel bir şölen veriyorsunuz. İzleyici, kendini olayın içinde hissedebiliyor. Bu da bence eğlenceli. Yani 3D ‘ye karşı değilim. Filmin konusu neyi gerektiriyorsa onu yapmak gerek.

Fiziksel olarak güç gerektiren karakterleri canlandırıyorsunuz. Ve karşımda oldukça fit görünüyorsunuz. Peki, neler yapıyorsunuz?

Sam Worthington: Aslında hiç bir film için özel bir hazırlık yapmıyorum. Ama, çocukluğumdan beri düzenli spor yaparım. Bu nedenle iyi bir vücutum var. Şükür ki, filmlerden önce günlerce spor salonlarına kapanmak zorunda kalmıyorum. Yoksa sıkıcı olurdu.

Bir de bazı sahnelerde yeşil ekrana karşı oynadığımız için güç sarfediyor gibi gözüksem de, gerçekte öyle olmuyor. Aksiyon filmlerini seviyorum. Bana çok uyuyor. Kendimi yüksek enerjili karakterlerde iyi ifade ettiğimi düşünüyorum.

Titanların Savaşı’nı izleyen Türk sinemaseverlere bir mesajınız olacak mı?

Sam Worthington: Dünyada ciddi bir ekonomik kriz var. Bu nedenle, Türkiye’de sinema bileti kaç para ise umarım bunu hak edecek bir iş yapmışızdır. Seyirci tatmin olmuştur. Bir de Türkiye ile ilgili çok güzel şeyler duyuyorum, şimdiye kadar ülkenize gidecek bir programım olmadı. Ama, Türkiye’yi görmek, yapılacaklar listemde baş sıraya yerleşti bile.

Gemma Arterton: ‘ Yunan mitolojisi her zaman ilgimi çekmişti. Titanlar Savaşı’nda büyük heyecanla oynadım’

Hollywood’un gelecek vaat eden güzel yüzlerinden biri Gemma Arterton. Sadece güzel değil, yetenekli de..Quantum of Solace’de Bond kızı olarak dikkatleri çeken Gemma Arterton, daha sonra İngiliz yönetmen Guy Ritchie’nin RockandRolla filminde  yine aksiyon kızı karakterinin hakkını verdi. Kraliyet Akademisi Dramatik Sanatlar Bölümü’nden 2007 yılında mezun olan aktris, Yunan mitolojisine çok düşkünmüş. Okulda okurken, mitolojiyle ilgili konulara da merak saran Gemma Arterton, Titanlar Savaşı’nda oynarken büyük keyif almış. Tanrı Zeus’un oğlu yarı Tanrı Perseus’a yol gösteren Io’yu canlandıran Gemma Arterton, film çekimlerinde kendi içsel yolculuğuna da çıkmış.

‘ Bu film bir anlamda beni içsel olarak geliştirdi’ diyen Gemma Arterton, rol arkadaşı Sam Worthington ile de çok iyi anlaşmış. ‘ Yunan mitolojisinde birbirinden renkli, mesajlar veren efsane hikayeler var.Konu zenginliği, karakterlerin gücü beni bir oyuncu olarak çok etkiledi’ yorumunu yapan Gemma Arterton, gönlünün aksiyon rollerde olduğunu da söylemeden geçmiyor.

 

Ayşegül EKİNCİ/LONDRA

Share on facebook
Share on Facebook
Share on twitter
Share on Twitter
Share on pinterest
Share on Pinterest
Share on whatsapp
Share on WhatsApp

Bir cevap yazın

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Post comment

PAYLAŞ: 

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on pinterest
Share on email