Kuveytli işadamı Abdul Aziz Saud Al Babtain, Türk işadamlarına sesleniyor: Yapacak çok iş var
Hazır iki ülke güçlü bağlar için, ilişkiye sıkı sıkı düğüm atmış ve bunun sözünü vermişken.
Gittim, gördüm, inceledim.
Kuveytli işadamları çoktan hazır bu işbirliğine..
Arap Dünyası’nın en büyük kütüphanelerinden birine sahip olan Al Babtain, 11 Eylül saldırılarından sonra Müslüman ülkelerin uğradığı haksız tavır ve politikalara karşı, diyalog gerek diye düşünmüş. “ Bunu yine biz Araplar yapmalıyız” diyen işadamı, bu amaçla kimi zaman Batılı meslektaşlarının ayağına gitmiş. Kimi zaman Kuveyt’de konferanslar organize etmiş. “ Bu tür organizasyonlar hiç de kolay değil” diyor Al Babtain. Zorluklar onu yıldırmamış. Ve, bugünkü konumuna gelmiş.
Kuveytli akıllı işadamı hem geniş kütüphanesini dünyaya tanıtıyor hem de diyalog için çareler üretiyor. Bir taşla iki kuş vuruyor!!!
“ Çok olumlu mesajlar veriyoruz” diyen Al Babtain, Türkiye’yi de yakından takip ediyor. Türkiye’de olan biteni anında öğreniyor. Türk işadamlarına çağrıda bulunan Kuveytli işadamı, “Beraber yapacak çok şey var” mesajını veriyor..
Evet, Kuveyt gerçek bir atağa kalkmış. Konuştuğum, tanıştığım Kuveytliler beni gerek eğitimleri gerek Arap Dünyasında görmeye çok alışık olmadığımız modern vizyonlarıyla şaşırtıyorlar.
Şaşırtmaya da devam edecekler.
Tıpkı, Kuveytli rehberim Abdül gibi!!!
Öyle kibar öyle düşünceli ki!!Beraber çarşıya gidiyoruz. Mis gibi kokan tütsülerin arasında, egzotik kokular içinde yürüyoruz. Çarşıda stantı olan çarşaflı kadınlar da var. Bende de bir pantalon bir kazak..Ama kimse sizi rahatsız edecek gibi bakmıyor. Burada Arap ülkelerinde olduğu gibi taşlar ön planda. Renk renk, irili ufaklı birbirinden ilginç taşlar. Ve bu taşlardan yapılan tesbihler..Ne güzel, nasıl bir enerji bu!!!Ve, hurma dükkanlarına geliyoruz. Tam fotoğraflık..Tabii ki tadımlık da!!!Satıcı bana denemem için veriyor: Bir tane değil neredeyse her cinsten on tane..Kibarca bir tanesini tadıp, teşekkür ediyorum.
Bir ara erkekler ilgimi çekiyor..6-7 erkek yerlere kadar uzanan bembeyaz kamizleriyle oturmuş, muhabbet ediyorlar..Fotoğraf makinem hep elimde. İlginç birşey gözüme takıldığında elim makineye gidiyor. Bu yoğun alışverişten en çok Abdül payını alıyor..Belki de hayatında bu kadar fotoğrafı çekilmedi hiç..
Benimle en koyu felsefik, dini, sosyal, ekonomik tartışmalara yelken açan Kuveytli rehberim beni özleyecek biliyorum.
Ben de onu..
Kuveyt atılıma geçti. İki ülke arasında ilişkiler daha kuvvetli.
Şimdi körfezin gittikçe tanıdıklaşan bu yüzünü yakından tanımanın tam zamanı.
Ayşegül EKİNCİ