Nisan yağmurlarının etkisini en çok göstereceği şehirlerden Londra’da, çok eskilerden bir deyiş vardır:

“It’s raining cats and dogs!” yani “Gökten yağmurla birlikte kedi köpek yağıyor!”

Şiddetli yağmurlarda,  o dönemin kamıştan yapılan çatıları o kadar dayanıksız ve yağmurla kayganlaşmaya o kadar müsaittir ki, damda yaşamakta olan tüm kedi, köpek, kuş artık ne varsa damla birlikte aşağı inerek, aile eşrafına katılırlar. Beklenmedik bu misafirler, ne kadar hoş karşılanıyordu bilinmez ve şiddetli yağmurlar artık başımızdan aşağı kedi köpek yağdırmazken, Londra’da hoş olan daha başka nice şeyler var diyerek haftamıza başlıyoruz…

Radyo Radyo

BBC Radio Londra Binası

Müziğin merkezi Londra’nın radyo kültürünün aşırı renkli olduğu doğru. Bunda tarihinin payı büyük. Zamanında bir İngiliz olan Titanik’in bile dönemin radyo dalgalarının korsan radyo etkilerine açık olması sebebiyle bundan etkilenerek batmış olabileceği konuşulmuş fakat kanıtlanmamış olsa da radyo bunu yapamayacak kadar masum bizim gözümüzde. Bu hafta Londra sokaklarında dolanırken, radyolu bir mp3 çalar edinip, Dj’in müziğinin tesadüflerine bırakıyoruz kendimizi.

Ve İngiliz radyolarının ana kraliçesi BBC Radio’nun önünden geçmezsek olmaz diyerek, Londra’nın kendine has güzellikteki bir binasını daha görmenizi istiyoruz.

Adres; Portland Place at the head of Regent Street, Londra

“Bir yer var ki, orası da mutlaka görülmeli!”

The British Vintage Wireless and Television Museum

Biraz güneye doğru inip, radyo muhabbetini derinleştirmek, ve bu işin vintage tarafını da koklamak isteyenler için harika bir yer biliyoruz. Hep es geçtiğimiz, elimizin altında bulunduğu için kıymetini o kadar da bilmediğimiz frekans frekans nice radyonun bir çıkış noktası var elbet. Eskiden evlerin baş köşelerini süsleyen  eski radyoların, Türkiye’deki  dönem dizileri için kapış kapış gittiğini bilselerdi, acaba “The British Vintage Wireless and Television Museum” ne yapardı?

Siz iyisi mi arayıp rezervasyon yapılmadan gezilmeyen bu müthiş  müzeyi 020 8670 3667 ‘dan arayın ve sonra  istikameti West Dulwich, Londra’ya çevirin. 1974’ten beri varolan bu müzenin nostaljik rüzgarından sonraysa günümüze dönmek zor olabilir.

Peki Hint Mutfağı desek?

Hint mutfağı

Sanırız ki insanı kendine getirecek şeylerden bir tanesi de Hint Mutfağı. Düşündüğünüz gibi değil, acı sadece yöresel olarak ağzınızı yakmakla kalmaz, tüm vücudunuza yayılarak kendi mevsim normallerinizin 2-3 derece üstüne çıkmanızı sağlar. Hazır West Dulwich’tesiniz, Indigo adlı Hint Restoran’ına uğramalı ve şehre geri dönmeden önce bu zengin mutfağın tadını çıkarmalısınız.

Indigo, 101 Rosendale Road, London SE21 8EZ, England

Bu kadar radyo konuştuktan sonra haftamıza Elvis Costello‘dan Radio Radio şarkısıyla merhaba diyoruz! 1979’dan gelen bu şarkı kanınızı bir hint yemeği kadar kaynatacak, bundan eminiz 🙂

[youtube]http://www.youtube.com/watch?v=_h2YLWNzJ6U[/youtube]

Herkese bol müzikli Londra’lar!