Sağlıklı zayıflamanın son adresi: ‘ Dr İsmail Ağar’ın Kliniği’
Avrupa’nın dört bir yanından zayıflamak için ona geliyorlar
Zayıflamak için artık herkes ona gidiyor
Sağlıklı bir bedene sahip olup, fit görünmek günümüzün olmazsa olmazlarından. Bilim adamları, özellikle son yıllarda hızla artan obeziteye karşı, çeşitli önlemler almaya çalışmakta. Bir yandan genetikleriyle oynanmış gıda malzemeleri, diğer yandan yaşam koşullarının getirdiği stres günümüz insanını daha çabuk kilo almaya itiyor.
Masa başında uzun süreli hareketsiz çalışma ortamları, televizyon başında harcanan saatler derken artık kadınlar da erkek türü yağlanmaya başladı. Bu ne demek mi şimdi? Bunu ben değil, uzmanlar söylüyor. Hem şöyle bir etrafınıza baksanıza! Artık kadınlar da, erkekler gibi balkon göbekli oldular. Eskiden kadınların problemi sadece selülitdi. Şimdi bölgesel yağlanma da bu problemlere eklendi.
Yaşam koşullarının değişmesiyle yavaşlayan metabolizma hızı ve bölgesel yağlanma derken, uzmanlar bu sorunun cevabını değişik yöntemlerde aramaya başladı. O kadar çeşitli ve değişik yöntem var ki.. İnsanın kafasının karışması adeta kaçınılmaz. Bu yöntemleri araştırırken, kesenize ve fizyolojik yapınıza en uygun olanı seçmeniz gerek. Tabi, mümkün olduğunca doğal olanını da..
Son yıllarda özellikle Amerika ve İsviçre’de yaygın olan ‘Akustik Şok Dalga Akupunktur’ yönteminde, saniyede 1500 metre hızla doku altına ulaşarak şok dalga üreten ve bunları uygun başlıklar yardımıyla akupunktur noktalarına ileten ‘Akustik Şok Dalga Akupunktur’, uygulandığı noktalarda biyokimyasal uyarılar meydana getirerek tedavi başarıyla sağlanıp, sağlıklı ve kalıcı zayıflama mümkün oluyor.
Akustik Şok Dalga Akupunktur yöntemini sağlıklı ve kalıcı zayıflama dışında, topuk dikeni, bel fıtığı ve tenisçi dirseği tedavisinde de kullanan Dr. İsmail Ağar, Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastaları tedavi etmekle kalmıyor, Avrupa’dan gelen ve sınırlı zamanı olan hastalara da tailor made-kişiye uygun tedaviler sunuyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu olan Doktor İsmail Ağar, ömrünün çoğunu yurtdışında dalında dünyaca ünlü uzmanların yanında çalışmalar yaparak geçirmiş. Paris’te Dr. Herzog, Dr. Lecoz gibi medikal estetik dallarının gurularıyla çalışan Dr. İsmail Ağar, bölgesel yağlanma konusunda tedavi yöntemlerinden biri olan mezoterapiyi bulan Dr. Pistor ile dirsek dirseğe çalışmış. 1993 yılında akupunktur ve zayıflama tezi ile, Akupunktur dalında da diploma alan Dr İsmail Ağar, özellikle kalıcı zayıflama konusunda yüzlerce hastanın yüzünü güldürmekte.
Türkiye’ye getirdiği yöntemle iğne fobisi olanlara alternatif sunan Akupunkturist, Kardiyovasküler Anestezi ve Beslenme Uzmanı Dr. İsmail Ağar, kış aylarında alınan ve kolay kolay verilemeyen kilolara da dikkat çekiyor. Şok dalga akupunkturla kalıcı zayıflatıp, kilo vermede zorlanan hastaların bağırsak ve kabızlık sorunlarının da çözülmesine yardımcı olan Dr. İsmail Ağar, kliniğine gelen hastalara en iyi tedaviyi sunabilmek için gece gündüz çalışan uzman bir kadroya da sahip.
Dr. İsmail Ağar’ın Türkiye’ye getirdiği, ‘ Şok Dalga Akupunktur’ yöntemi ve kişiye özel kalıcı zayıflama paketleri için eğer Avrupa’dan başvuru yapıyorsanız, ilk önce İstanbul’da ne kadar kalacağınızı belirlemeniz gerekiyor. Doktor İsmail Ağar, sizle konuşup, gerekli testleri yaptıktan sonra, kişiye özel tedavi paketi içinde şok dalga akupunkturun ne sıklıkla ve ne güçte uygulanacağını belirliyor. Bu yöntemin en önemli özelliklerinden biri, kolay kolay verilemeyen karın yağları. Karın bölgesine de ayrı uygulanan ve ‘Planer Şok Tedavi’ adını alan şok dalga akupunktur seansları sonrası, hiç gitmeyecek gibi görünen karın yağlarının gittiğini görüyorsunuz.
Şok Dalga Akupunktur Nasıl Zayıflatıyor?
Akupunkturla zayıflamadaki en önemli etkiler, beyindeki tokluk merkezinin uyarılmasıyla doyma hissinin çabuk gelişmesinin sağlanmasıdır. Beyinde bulunan açlık merkezinin baskılanıp, açlık hissinin azalması ve beyinden salgılanan endorfinin artmasıyla diyet sırasında oluşacak stres hissi ortadan kalkar. Şok dalga akupunktur tedavisinde diyet sırasında oluşan mide asidesi azalır ve bu sayede gastrit ve ülser gibi zayıflamayı engelleyici hastalıklar da tedavi olur. Diyet sırasında sıklıkla karşılaşılan bir başka sorun olan kabızlığı en aza indirgeyen akupunkturun, metabolizmayı düzenlemesi veya hızlandırması diğer bir etki alanıdır.
Kış kiloları birikti mi?
Kış aylarında havaların soğuması, vücudun bazal metabolizması üzerinde olumsuz etki yapar. Vücut, mevsimsel değişimlere bağlı olarak oluşan ısı değişimlerini hissetmesiyle aldığı enerjiyi daha az yakmaya başlar. Yani, aldığı enerjileri depolar. Bu doğrultuda harcadığı enerjiyi düşürerek, bazal metabolizma hızını yavaşlatır. Metabolizma hızı yavaşladığı için bu dönemde tüketilen gıdalar kontrol altına alınmazsa, vücut, fazla enerjiyi yakamayıp, bunları yağ olarak depolayacaktır.
Kış aylarında metabolizma hızı ölçümü şart
Dr. İsmail Ağar’ın İstanbul’daki Kliniği’ne gittiğiniz zaman ilk yapılan şey, hemen metabolizma hızınızın ölçülmesi. Özellikle kilo vermede zorlananlar için ‘ Metabolizma Hızı Ölçümü’ diyet programları ve kalıcı bir zayıflama paketi için önem taşıyor.
Özellikle teknolojinin gelişimine adaptasyonu, akupunkturun etki gücünü ve alanını da arttırmış durumda. Şok dalgalar yayan sistemin akupunktur tedavisinde kullanılması ile ortaya çıkan tedavi, metabolizmayı da hızlandırdığı için pek çok sorunun çözümüne yardımcı oluyor.
Gizli şişman olabilirsiniz..Aman dikkat!!
Dünyanın dört bir yanından gelen hastaları Şok Dalga Akupunktur Yöntemi ile sağlıklı ve kalıcı zayıflatan Dr İsmail Ağar, son yıllarda ortaya çıkan gizli şişmanlığa karşı da uyarıyor. Dr İsmail Ağar, bu konuda şunları söylüyor: ‘ Gizli şişman olarak adlandırılan kişiler, kendilerinden kat be kat daha şişman görünen ancak yağlarını vücutlarının dışında, örneğin kalça ve basen çevresinde taşıyanlara göre sağlık açısından çok daha fazla risk taşıyorlar. Bilim adamları, bu sıra dışı durum için TOR(Thin on the outside, fat inside) yani ‘Dışarıdan zayıf içeriden şişman olma sendromu’ başlığını kullanıyorlar.
Böbrek ya da ciğerler gibi hayati önem taşıyan iç organların etrafında depolanmış yağlar sağlık açısından büyük risk yaratabiliyor. Bu yağlar aynı zamanda kana karışarak arterler boyunca birikebiliyor. Bu nedenle iç organları saran yağ miktarlarının da düşünülmesi, içerden dışarıya sağlıklı zayıflık açısından önemlidir’.
Son günlerde, Türkiye’ye getirdiği ‘ Şok Dalga Akupunktur Yöntemi’ ile sayısız hastanın yüzünü güldüren Dr İsmail Ağar, zayıflama ile ilgili sorduğum sorulara açıklayıcı cevaplar veriyor.
Metabolizma hızı beden kimliği gibidir
Soru:Kış aylarında malum kilolar birikiyor. Ve ilkbaharda panik olmaya başlanıyor. Siz, insanları kışın metabolizma ölçümü şart diye bilinçlendirmeye çalışıyorsunuz. Ve, kilolarla baş etmekte daha doğrusu sağlıklı zayıflamada ‘ şok akupunkturu’ kullanıyorsunuz. Bu yöntemin diğerlerinden farkı nedir?
Dr İsmail Ağar: Son birkaç yıldır insanları, metabolizmalarının çalışma hızını bilmeleri gerektiği konusunda önemli bir bilgilendirme çalışması yapıyoruz. Metabolizma hızınız sahip olduğunuz bedenin kimliği gibidir. Önemli bir değerdir. Özellikle zayıflamak yahut kilosunu kontrol altında tutmak isteyen insanlar için artı bir önem taşır. İnsanlar metabolizmasının gerçek çalışma hızını bilmediği için ya kilo veremiyor yahut çok zor kilo veriyor veya aldığı kiloları geri alıyor. Bu kısır döngü sürekli bir diyet ve diyette olma baskısını doğuruyor. Oysa siz metabolizmanızın gerçek çalışma hızını bilirseniz metabolizmanızı hızlandıracak tedavilerden yararlanabilir hiç zorlanmadan kilo verebilir ya da verdiğiniz kilonun kalıcı olmasını sağlayabilirsiniz.
Kış ayları ve mevsim dönümleri metabolizma üzerinde önemli rol oynar. Örneğin kış aylarında havaların soğuması, vücudun bazal metabolizması üzerinde olumsuz etki yapar. Vücut mevsimsel değişimlere bağlı olarak oluşan ısı değişimlerini hissetmesiyle aldığı enerjiyi daha az yakmaya başlar, yani bir anlamda aldığı enerjilerin bir kısmını depolar.
İşte bu ve bu gibi durumlar karşısında ya da metabolizması diğer başka etkenler nedeniyle yavaş çalışan insanlarda şok dalga akupunkturun çok özel bir yeri var. Ama bundan önce bu sistemin zayıflamak isteyen herkes için nasıl kısa sürede ve etkili sonuçlar yarattığından söz etmek gerekir. Akupunkturla zayıflamada ki en önemli etkiler beyindeki tokluk merkezinin uyarılmasıyla doyma hissinin çabuk gelişmesinin sağlanmasıdır.
Zayıflama tedavilerinde ‘Metabolizma ölçümü’ olmazsa olmazımızdır. Çünkü ayda bir yaptığımız metabolizma hızı ölçümleri hastanın devamlı kontrol altında bulunmasını ve verdiği kilonun kalıcı olmasını sağlamaktadır.Çünkü metabolizma hızınız sürekli olarak kontrol altında tutulmaktadır.
Soru: Günümüzde artık kadınlarda erkek tipi yağlanıyor. Neden?
Dr İsmail Ağar: Karın yağları erkeklerin ve menopoz dönemindeki hanımların ortak problemi olarak karşımıza çıkardı. Ancak 20 yıllık hasta raporları selülit ve alt taraf kiloları (kalça-basen) ön plandayken son 4 yılda karın ve göbek çevresi yağları bu sorunun önüne geçti.
Bunun başlıca sorumluların hormonlu etler,hormonlu ve genetiği değiştirilmiş gıdalar, beslenme alışkanlıklarının hızla değişmesi ve hareketsiz yaşam tarzının giderek hayatımızı ele geçirmesidir. Ayrıca unutulmaması gereklidir ki vücudunuz yiyeceklerle aldığınız yağı çabucak vücut yağına çevirir.
Kadınların erkek tipi yağlanmaya başlamasıyla bir yandan kadın figürü değişip estetiği bozulurken diğer taraftan sağlık riski artmış durumda.Erkeklerde ise durum göbek yağlarına yağ eklenerek başta kalp krizi olmak üzere bir çok hastalık riskini daha erken yaşlara taşımış durumdalar.Kadınlarda erkek tipi yağlanarak kalp krizi artışından nasibini alıyor.
Karın ve bel çevresinde yağlanma olan kişilere öncelikli olarak şunu unutmamaları gerektiğini söylüyoruz: Dünya Sağlık Örgütü’nün 2000 yılı sağlık raporunda şişmanlık, “vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu” olarak tanımlamıştır. Son yıllarda yapılan çalışmalar karın ve göbek çevresi yağlarının mutlak tedavisinin gerekli olduğunu göstermiş bizde son iki yıldır genel yağlanmadan daha önemli olan karın yağlarından kurtulma üzerine çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Karın ve bel çevresinde yağlanma olan kişiler estetik görünümün ötesinde başta kalp hastalığı olmak üzere bir çok hastalık riskiyle karşı karşıyadır.
Aynı şekilde menopoz döneminde ki hanımlar için de bir küçük hatırlatma yapalım. Yıllarca göbek ve bel çevresinde ki bölgelerde yağlanma problemi yaşamayan hanımların dahi menopoz dönemi ile birlikte değişen vücut hatları sonucu tanıştığı göbek ve bel çevresinde ki can sıkıcı yağlar aynı şekilde tespit ve tedavi edilmesi gereken bir sorundur.
Gerek sağlıklı zayıflama gerekse kilo kontrol programlarında uyguladığımız tespit yöntemleri tedavinin en önemli aşamasını oluşturmaktadır. Çok insan verdiği kiloyu geri almaktan veya geri yağlanmaktan şikayetçidir. Sorunu ortadan kaldırmak için tespit yöntemleri vücudunuzun sorununu net olarak ortaya koyar.Bundan sonra kişiye uygun olan tedavinin uygulanması ikinci önemli adımdır.
Soru: Yıllardır akupunktur ile uğraşıyorsunuz. Dünyanın bir çok bölgesinde akupunktur teknikleri için bulundunuz. Neden akupunktur?
Dr. İsmail Ağar: Başlangıcı Çin’de neolitik döneme kadar uzanan akupunktur tedavisi bilinen en eski tedavi yöntemi olarak gelişimini çağlar boyu sürdürmüştür. İnsanların günlük tecrübeleri sonunda vücut yüzeyindeki ağrılı noktalara bastırarak ağrı kesici özelliğini keşfettikleri ve sonraları akupunktur adını verdikleri tedavinin gelişim sürecinde pek çok yöntem kullanılmıştır. Akupunkturun gelişim sürecinde yıllar boyu süren arayışlar hep bu noktaların daha güçlü bir uyarıcı tarafından uyarılması yönünde olmuştur. Bence sorunuzun en güzel yanıtı akupunkturun neler yapabildiğine kısaca değinmekle ortaya çıkacaktır.
ZAYIFLATIYOR!
Akupunkturla zayıflamada ki en önemli etkiler beyindeki tokluk merkezinin uyarılmasıyla doyma hissinin çabuk gelişmesinin sağlanmasıdır.Beyinde bulunan açlık merkezinin baskılanarak açlık hissinin azaltılması ve beyinden salgılanan endorfinin arttırılmasıyla diyet sırasında oluşacak stres hissinin ortadan kaldırılması yine diyet sırasında oluşan Mide asiditesinin azaltılması suretiyle gastrit ve ülser gibi zayıflamayı engelleyici hastalıkların tedavisine yardımcı olma özellikleri akupunkturun zayıflamadaki önemli etkilerini oluşturur. Diyet sırsında sıklıkla karşılaşılan bir başka sorun olan kabızlığı en aza indirgeyen akupunkturun metabolizmayı düzenlemesi veya hızlandırması diğer bir etki alanıdır.
Şok dalga akupunktur özellikle açlık hissinin azaltılması beyindeki endorfin salgılanmasının arttırılması, bağırsak problemlerinin ve kabızlığın çözülmesi, metabolizmanın hareketlenmesi ve hızlandırılması konularında ulaştığı noktalar ve yüksek uyarma gücüyle zayıflamada kullanılan geleneksel kulak akupunkturun etki alanının genişletmekte ve güçlendirmektedir.
İğneler ile uygulanan geleneksel akupunktur halen daha, etkili sonuçları ile kullanılmaktadır. Ancak bu geleneksel yöntemin uygulama alanı bulamadığı bölgelere ulaşmak ve yoğun etki alanına sahip ayak tabanı ve çok derinlerde bulunan özel akupunktur noktalarına ulaşabilmek bugün kullandığımız şok dalga akupunktur yöntemi ile mümkün olmuştur. Uygulandığı noktalarda biyokimyasal uyarılar meydana getirerek Boyun ve Bel ağrıları, Tenisçi dirseği, Ayak Tabanı Ağrıları, Alerjik astım, Bronşit, Lenf ve Ödemler, Kireçlenme, Romatizmal hastalıklar ve Osteoartritler, Kabızlık, Spastik Kolit de gibi bir çok hastalıkta ve şişmanlığın tedavisinde özellikle metabolizma hızlandırıcı etkisiyle başarıyı maksimum noktaya taşımıştır.
Soru: Şu an kullanmakta olduğunuz şok dalga akupunktur yöntemi, kilo vermek, bölgesel incelmek isteyen ya da metabolizması düşük olan hastalar arasında çok tutuldu. Tabi ki doktor gözetiminde. Sizce bunun sebebi nedir?
Dr İsmail Ağar: Bunun nedeni tedavinin başarısıdır. Zayıflamak için gelen hasta profilimiz ikiye ayrılıyor. Birinci grup; artık bu işten sıkılmış kişiler yani bize gelen hasta yıllardır kilo vermek için savaşan bir dönem kilo verse de geri almış ve bu kısır döngüyü hep yaşayan insanlar. Şok dalga akupunktur bu sorunun çözümünde önemli bir yardımcıdır.Bu grubun dışında ikinci bir hasta grubu var zaten birinci basamağı geçen hasta bu grubun üyesi oluyor.
O da sağlıklı yaşamak için kilo kontrolünü bırakmayan insanlar onlar seneler boyu aynı kiloyu koruyor.İşte herkesin varmak istediği nokta bu ve gerek tanı gerekse şok akupunktur ve diğer tedavi yöntemleri bize bunu sunuyor.
Ozon tedavisi yaşam kalitesini yükseltmekte çok önemlidir
Soru: Günümüzde insanların bilinç düzeyi artıkça, sağlıklı yaşama ve anti-aging dediğimiz sağlıklı ve geç yaşlanmaya büyük ilgi var. Ama, öte yandan da bu konuda o kadar çok yöntem var ki. Siz hasta olsanız kafanız karışır mıydı?
Dr İsmail Ağar: Artık hastalarımız daha çok araştıran daha çok kritize eden insanlar. Dolayısıyla iyiyi doğruyu net olarak araştırıp ve anlatılanı değerlendirebiliyorlar.Bu konuda uzun zamandır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ve dünyada kabul gören tedavileri uyguluyoruz, hastalarımız da bunun bilincinde olan kişiler. Aslında dediğiniz gibi insanlığın bilinç düzeyi artmış durumda.Biz uzun yıllardır anti-aging konusunda dünyada İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kabul gören ozon uygulamasının altını çiziyoruz. Anti-aging dediğinizde amaç yaşam kalitesini yükseltmek, kaliteli yaşlanmak, gençliği uzun süre hissedebilmekse ozon tedavisi bu konuda önemli bir yere sahiptir.
Soru: Şok akupunkturla ya da şok mermilerle istenilen kiloya, kişinin ideal ölçülere kavuşması ne kadar mümkündür? Nasıl bir zaman dilimi içinde sonuç alınmaya başlanır?
Dr İsmail Ağar: 1 ay içinde hedefinize ulaştığınızı gözlemleyebilirsiniz. Bundan sonra ki sürede hedeflenen kilonun kalıcılığını sağlamak için hedef belirlenmektedir.
Soru: Türk kadını çabuk kilo almaya müsait mi?
Dr İsmail Ağar: Evet. Aslında tüm kadınlar kilo almaya müsait. Bir başka husus kadınların sadece kilo almaya meyilli olması değil endişeli olmasıdır.
Kadınlar endişeden ya da heyecandan erkeklere göre iki kat daha fazla etkilenir. Çocukları için, ailesi için, gelecek için , ekonomik durum için, iş için kadınların erkeklere nazaran daha fazla endişe ettiği gözleniyor. Yapılan araştırmalar bunun hormonal farklılıklardan ve sosyal beklentilerden olduğunu gösteriyor. Çok sayıda kadın kaygı düzensizliği yaşıyor. Özellikle orta yaş kadınlarının ruhsal yaşamlarında yaşanan değişimler onları daha endişeli olmaya sevkediyor. Büyük kentlerde yaşayan kadınlarsa bu durumdan daha fazla etkileniyor, strese daha açık oluyor.Bunun sonucunda da; Bağırsak sorunları, Migren atakları
Yorgunluk, Depresyon, Kas ağrıları, Reflü ve Kilo sorunları yaşıyor. İşte bu noktada da şok dalgalar ve ozon tedavisi kadının yardımına koşuyor.
Soru: Biliyorsunuz bu yöntemler hastanın ekonomik durumuyla da ilgili. Şok akupunkturla zayıflamak pahalı bir yöntem mi? Sanırım bu da çok merak ediliyor..
Dr İsmail Ağar: Sanılanın aksine oldukça uygun tedavidir. Hele karşılığında sahip olacaklarınızı düşündüğünüzde.
Son kutu: Dr İsmail Ağar kimdir?
1961 doğumlu. 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdi. İstanbul Haydarpaşa Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Merkez Araştırma Hastahanesi’nde Kardiovasküler Anestezi Yoğun Bakım ve Beslenme Uzmanlığı yaptı.
1991 yılından sonra Akupunktur, Mezoterapi ve Medikal Estetik dallarında çalışmaya başladı. Paris’te Dr Herzog, Dr Lecoz, mezoterapi yöntemini bulan Dr Pistor ile çalıştı. Yine Paris’te Tıp Fakültesi’nde medikal estetik ve mezoterapi konularında çalıştı. Kendisi Fransa ve Uluslar arası Mezoterapi Birliği üyesi, Mezoterapi Derneği kurucu üyesidir. Aynı zamanda Medikal Estetik Derneği kurucu üyesidir.
1993 yılında akupunktur ve zayıflama tezi ile Profesör Dr Anton Jayasuriya ve Profesör Dr Nightingale’den Akupunktur doktoru diploması almıştır. İstanbul Haydarpaşa Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Araştırma Hastahanesi’nde Akupunktur ile Astım Tedavisi konusunda yaptığı çalışma Dünya Sağlık Örgütü Akupunktur Birliği kongresinde yayımlanmıştır.
Ayşegül EKİNCİ/LONDRA