Takı takmayı seviyorum!!.
Ufak bir küpe ya da ilginç bir kolye. Kimi zaman değişik ve karma karışık tasarımlar, kimi zaman sadece tek bir obje. Bazen de bir ritüelin değişmeyen parçası gibi her gün aynı ‘ şeyleri’ takıyorum. Takılarım, değişen enerji hallerimin en saf yoldaşları. Coşkuya kapılıp bir dolu şeyi bir arada kullanıp, gün içinde birer birer çıkardığım da olmuyor değil. Yerine göre fazla taktıklarımı azaltıyorum. Bir nevi denge meselesi..
Kadınların, takıyla böyle garip bir ilişkisi var. Yaşına, fiziksel özelliklerine, toplumsal statüsüne, ekonomik durumuna bakmaksızın her kadının mutlaka bir ‘vazgeçilmez takısı’ vardır. Aslında tarihe şöyle bir göz attığımızda takı takmanın bir çok medeniyetde hem erkek hem de kadın için bir statü göstergesi olduğunu görüyoruz.
Ben takılarımla bu kadar haşır neşir olmuşken, özellikle röpörtaj yaptığım Hollywood ünlüleri de taktığım birbirinden ilginç tasarımları merak ediyor. Sadece kadınlar değil erkekler de. Sex and The City’nin vazgeçilmez yakışıklısı Chris Noth, boynumdaki kolyelerin anlamını çözemese de, ‘ erkeklere de ilginç şeyler tasarlanabilir’ diyor. Sahi, neden olmasın?
Emma Thompson, Angelina Jolie, Susan Sarandon, Maggie Gyllenhaal, Sarah Jessica Parker, Kim Catrall,Megan Fox ve daha bir dolu isim. Takılarımı merak edip, bunları bir Türk tasarımcının yaptığını öğrenince, ‘ sipariş nasıl veririz?’ diye soruyorlar.
İşte, ben de bunu görev bilip, bu çok merak edilen ‘ sihirli parmakları’ anlatacağım:
Kişiye özel tasarımlarıyla büyülüyor
Adı Hatice Değirmenci. Onunla yolumuz bir kış günü keşişti. O, yeni açtığı dükkanında birbirinden ilginç takılar yaparken, ben de kafamdaki tasarımı yapacak ‘ birini’ arıyordum. Sonuç: ona anlattığım tasarım yerine bana bambaşka bir tasarım yaptı. Ama, öylesine güzel bir gerdanlık tasarladı ki, ‘ takı’ neredeyse benim organım gibi oldu. Sonrasında, her biri birbirinden farklı tasarımlarıyla, Hatice, hayatımın bir parçası oldu.
Sadece benim değil, ‘O’ tasarladığı takılarla, müşterilerinin vazgeçilmezi. Özellikle, yarı kıymetli taşlarla yaptığı çalışmalar çok dikkat çekiyor. Taşların enerjisine inanan sanatçı, ‘ Doğal taşların enerjilerini insanlarla buluşturmak benim yeni misyonum’ diyor.
Uzun yıllar moda sektöründe çalışarak, marka yöneticiliği yapan Hatice Değirmenci, 20 yıllık tekstil tecrübesi ve işletmecilikden sonra, ani bir kararla kendi işini yapmak istemiş. Aslında, uzun yıllardır gönül verdiği tasarım işine daha çok zaman ayırıp, neler olacağını görmek istemiş.
Bundan sonrasını ondan dinleyelim: ‘ Çalışma hayatım boyunca, beraber çalıştığım arkadaşlarımı hep cesaretlendirmişimdir. Yaptığınız işe sevgi ve saygı duyduğunuz zaman, istedikleriniz size geri gelecektir. 20 yıldır moda sektörünün içindeyim. İnsanlara kendi zamanımda güzel şeyler sunmak istiyordum. Takı kadınların vazgeçilmezi. Bana tasarım yaptıran tüm müşterilerin tasarımlarını sevgiyle yapıyorum. Ve bunun geri dönüşümünü gerçekten görüyorum. Bazen insanın severek taşıdığı küçük bir obje bile onu mutlu etmeye yetiyor. Bundan güzel bir şey olamaz’.
Tasarımcı Hatice Değirmenci, özellikle doğal taşlarla çalışmayı çok seviyor. Mütevaziliği de elden bırakmayan sanatçı, dünya ünlülerinin de ‘ yarı kıymetli taşlara’ düşkünlüğünü hatırlatıyor. Piyasada sahte yarı kıymetli taşlara da dikkat çeken tasarımcı, ‘ Bu taşlar haliyle daha ucuz oluyor. Ama, doğada bulunan taşlar gibi enerji taşımıyorlar. Oysa, doğadan çıkan taşlar taşıyanın enerjisini de olumlu yönde etkiliyebiliyor’ diyor.
Takı tasarımını amatör ruhla yaptığını vurgulayan sanatçı, ‘İnsanları mutlu etmek, ister ünlü ister ünsüz tasarımlarımı kim takarsa taksın, geri dönüşümünü görmek gerçekten çok güzel bir duygu. Zaten, müşterilerim de benim arkadaşım gibiler. Bir takı tasarladığım zaman beğenip, şunu da yapalım diye geliyorlar. Bununla birlikte, benden istenen tasarımı müşterimin üzerinde beğenmezsem bunu da açıkça söylüyorum. Çünkü her kadının takıyı taşıması farklıdır’ diyor..
Hollywood’un merak ettiği tasarımları yapan artistin tasarımlarını mimtaki . net ten izleyebilirsiniz.